Türkiye'nin ev sahipliğinde, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları, yarın Antalya'da buluşacaklar. Önemli bir gelişme kuşkusuz. Sonuç çıkıp çıkmayacağını zaman gösterecek. Hemen büyük bir sonuç beklemek gerçekçi olmaz. Çünkü Rusya, taleplerinden vazgeçmiyor. Ukrayna, ABD ve Batılı ülkelerin desteğiyle direneceğini umuyor. ABD ise Ukrayna'daki savaşın uzamasını, ekonomik yaptırımlar sayesinde Rusya'nın zayıf düşmesini, Rusya lideri Putin'in halk desteğini yitirmesini arzuluyor. Rusya'nın Ukrayna işgalinin başlamasıyla birlikte yaşananlar, derslerle dolu. ABD ve müttefiklerinin, Ukrayna'yı adeta cepheye sürmesi, sonra da silah yollaması bir ders. Ukrayna liderinin, önce ülkesinin yalnız bırakıldığını söylemesi, sonra Batı'nın vicdanını harekete geçirmeye çalışması, sonra da yabancı savaşçı talep etmesi, başka ders. ABD silah şirketlerinin artan kazancı, borsada yükselen değeri, bir diğer ders. En önemli ders ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği bir cephedir" sözlerindeki gibi, savaşmakta olan bir milletin bilinci, özgüveni, kararlılığı ve mücadele azmidir. Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta, tarafların hedefleri, öncelikleri, güçleri, ittifak ilişkileri, ulusal çıkar tanımları, tehdit algıları belli. Ne uğruna, neyi göze aldıkları; ne için, neden vazgeçtikleri ve vazgeçebilecekleri de geçen iki haftada iyice anlaşıldı. İKİ HAFTADA NELER GÖRÜLDÜ Rusya, Ukrayna'yı askersizleştirmek, sanayi tesislerini vurup ekonomisini dağıtmak istiyor. Temel hedefleri arasında Ukrayna'yı bölmek, Karadeniz'le bağını koparıp küçük bir kara devleti haline getirmek, daimi tarafsızlığını sağlamak, iktidarı değiştirmek,