Laiklik, yurttaşlık ve ulusallık

Ana muhalefet partisi genel başkanının, türbana ilişkin yasal düzenleme önerisiyle başlayan tartışma sürüyor. Tartışmada konu, kadınların başlarını örtme biçimi, kılığı kıyafeti, giyimi kuşamı üzerinden yapılsa da her konuyu olduğu gibi, bu konuyu da politik, ideolojik biçimde kavramak daha doğru. Çünkü ülkemizde laikliği zayıflatarak demokrasiyi güçlendireceğini düşünen bir kesim var ve bu kesim, Cumhuriyeti azaltarak demokrasiyi çoğaltacağını sanan numaracı cumhuriyetçilerle her zaman ittifak halinde. Numaracı cumhuriyetçilerin, yetmez ama evet korosunun yıllarca iktidar partisine verdiği destek sonrasında, iktidarla aralarının açılmasına koşut olarak, ana muhalefet partisine yanaştıklarını da görüyoruz. Medyada, akademide, siyasette, meslek odalarında, sendikalarda hayli etkili olan bu koronun, cehaleti nasıl örgütleyip kurumsallaştırdığı da hepimizin malumu. Yineliyoruz, laiklik; en kısa, yalın, basit tanımıyla, din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Din ve vicdan özgürlüğüdür. Yurttaşların din, vicdan, inanç, inançsızlık, ibadet hürriyetinin, devletin ve yasaların güvencesinde olmasıdır. Devletin, akla ve bilime göre yönetilmesinin zeminidir. Devletin; tüm dinsel öğretilere, kurumlara, tutumlara karşı yansız, tarafsız, eşit uzaklıkta olmasıdır. Yönetenlerin, yönetme yetkisini Tanrısal, dinsel olmayan bir kaynaktan, yani halktan almasıdır. Dinin, devlet işlerinde etkili ve yetkili olmaması, siyasal, hukuksal alandan çıkarılması, siyasal ve hukuksal alanda devlette etkin olmamasıdır. Laik bir devlette inanç ve ibadet özgürlüğü kutsaldır, dokunulmazdır, devletin güvencesi altındadır. Din; baskı unsuru olmadığı gibi, baskı altına da alınamaz. Bu yönüyle laiklik; iç barışın, toplumsal huzurun ve ulusal bütünlüğün de temelidir. LAİKLİK, DEMOKRASİ VE ULUS DEVLET Biliyoruz, laiklik demokrasi açısından zorunludur, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Laiklik, hukuk devleti açısından da şarttır. Laik hukuk devleti, farklı kimlikleri (dinsel, mezhepsel, etnik) birbirinin üstü veya astı olarak görmez çünkü. Bunlara karşı kör, sağır, dilsizdir. Bunların çatışmasına da izin vermez. Birini, diğerine üstün tutmaz. Bu yönde adım atanı da engeller. Göz yummaz. Herkesin dinini, inancını, ibadetini özgürce yaşamasının, baskı görmemesinin güvencesidir laiklik