Laiklik, Cumhuriyetçilik, solculuk

Yurttaşlar, laikliğin önemini daha çok kavradıkça, laikliğin ne denli yaşamsal olduğu hem ülkemizde hem de yakın coğrafyamızda yaşananların da etkisiyle anlaşıldıkça, toplum dünyevileştikçe, bu gidişattan ürken kimileri de laikliğe aykırı uygulamaları, özellikle eğitim kurumlarında devreye sokuyorlar. Bu yolla iktidara selam yolluyor, aferin almaya çalışıyorlar. Muhalefetin bu konudaki edilgen tutumu da bu kişileri cesaretlendiriyor elbette. Laikliğin; demokrasinin, özgürlüğün, yurttaş kimliğinin, iç barışın, ulusal birliğin, toplumsal huzurun, kadın-erkek eşitliğinin, hukuk devletinin, bilimsel düşüncenin, Cumhuriyetin temeli, güvencesi olduğu gibi, sınıf mücadelesinin ve emperyalizme karşı savaşımın da temeli, olmazsa olmazı olduğunu biliyoruz. Hiç Irak'a, Libya'ya, Suriye'ye, Afganistan'a kadar gitmeye gerek yok. Laiklik olmadan, feodalizm artığı, ortaçağ kalıntısı kimliklerin siyasallaşmasını; etnik, dinsel, mezhepsel kimliklerin, sınıf kimliğinin önüne geçmesini engellemek, olanaksız. Laiklik olmadan, emperyalizmin kışkırttığı ve yaşadığımız coğrafyayı kan gölüne çevirmek için kullandığı etnik ve mezhepsel boğazlaşmaları önlemek mümkün değil. Laiklik olmadan, özgür düşünce, özgür bilim, özgür bir tartışma ortamı geliştirmek, demokrasiyi güçlendirmek, imkânsız. Peki, laiklik olmadan, emekçileri, sınıf kimliğinde buluşturup sınıf mücadelesinin öznesi kılmak mümkün mü Değil elbette. YURTTAŞLIK VE YOLDAŞLIK Çünkü sınıf mücadelesi vermek, solcu olmak için öncelikle iktisadi bölüşümün, toplumsal refahın, geniş kesimler lehine değişmesini savunmak gerekir. Solcu olmak; emekten, eşitlikten, bağımsızlıktan, aydınlanmadan, özgürlükten, adaletten, dayanışmadan yana olmaktır. Solcu olmak; ezen, sömüren sınıflara karşı çıkmak, emperyalizmle mücadeleyi esas almaktır. Solcu olmak; bireyin her anlamda özgürleşmesini, özgür bireylerin örgütlenerek, örgütlü topluma ulaşmasını savunmaktır. Solcu olmak; her türlü güç odağına karşı, yoksulların, güçsüzlerin, kimsesizlerin, ezilenlerin, emekçilerin safını tutmaktır. Solcu olmak; temel çelişkiyi dine, mezhebe, ırka, etnik kökene, cinsiyete değil, sınıfsal çelişkiye bağlamaktır. Gelelim Cumhuriyetçiliğe... Cumhuriyetçi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yolunu yorulmadan takip eden