Cari açığın asıl sebebi ne

Merkez Bankası; geçen yılın aralık ayına ilişkin ödemeler dengesi istatistiklerini açıkladı. Buna göre cari denge, aralık ayında 3.84 milyar dolar açık verdi. Son 1.5 yılın en yüksek aylık cari açığı oluştu. Hazine ve Maliye Bakanı'nın, Londra'daki finans çevreleriyle yaptığı toplantının asıl amacını açıklıyor aynı zamanda bu cari açık. Türkiye; yine, yeniden, bir kez daha dışarıdan kaynak arıyor, borç arıyor. Elde avuçta kalan son kamu mallarını da satarak, yok pahasına elden çıkararak, para bulmaya çalışıyor. Peki, izlenen bu ekonomi modelinin başarı şansı var mı Yok. Olsaydı, şimdiye kadar olurdu zaten. Dahası var. İzlenen ekonomi modelinin ısrarla yerli ve milli olduğunu öne süren iktidar; Katar'dan, Birleşik Arap Emirlikleri'nden umduğunu bulamamış olmalı ki, bir kez daha Londra'nın finans çevrelerinde para arıyor. Bu görüşmeden sonuç çıkar mı Çıkmaz. Çünkü Türk ekonomisinin yapısal sorunları var. Üretemiyor. Yüksek faiz, yüksek döviz kuru, yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, yüksek dış borç, yüksek cari açık sarmalını aşamıyor. O yüzden, önünde hiçbir siyasal, hukuksal, ulusal, toplumsal, kamusal, örgütsel engel istemeyen finans kapital, çokuluslu şirketler, yabancı sermaye çevreleri, Türkiye gibi, dış kaynak bağımlısı olan ülkelere çok ağır koşulları dayatıyorlar. Gittikleri ülkede risk almayı, rekabet etmeyi, yasalara uymayı, doğayı ve çevreyi gözetmeyi, sendikal örgütlülüğün önünü açmayı değil, kısa sürede, en risksiz yoldan, büyük kazanç elde etmeyi istiyorlar. Onların gündeminde istihdam yaratmak, o ülkenin kalkınmasına yardımcı olmak değil, o ülkeyi olabildiğince sömürmek, kaynaklarına el koymak, kamusal varlıklarını ucuza kapatmak var çünkü. ENERJİYİ ÖZELLEŞTİRMENİN BEDELİ Yüksek elektrik ve doğalgaz faturalarının halkın belini büktüğü ülkemizde, cari açığın en büyük sebebinin, enerji ithalatından kaynaklandığını bilmiyor mu yurttaşlarınız Biliyorlar. Durum buyken mevcut iktidar ve öncekiler, her konuda olduğu gibi, enerji konusunda da niçin bu kadar hararetle savundular