6'lı masa, CHP ve 6 ok

Bir yanda 6'lı masanın birkaç gün önce açıkladığı anayasa çalışması, diğer yanda CHP'nin bugün açıklayacağı "vizyon belgesi"... Bir yanda CHP genel başkanının ABD'li ekonomi danışmanı, diğer yanda CHP İstanbul il başkanı ve CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı arasında yaşandığı öne sürülen tartışma... Belli ki bu açıklamaları, belgeleri, partideki gruplaşmaları, çekişmeleri, hizipleri önümüzdeki günlerde daha çok göreceğiz medyada. Peki, sağlıklı bir zeminde, ideolojik, politik, entelektüel açıdan ufuk açıcı, derinlikli tahliller içeren tartışmalar yapılıyor mu parti içinde Asıl sorun bu. CHP; 100 yıllık geçmişine, kurucu liderine, kuruluş sürecine ve işlevine, erken Cumhuriyet döneminde başardıklarına, sonraki yıllarda kotardıklarına rağmen, günümüzde diğer partilerden çok da farklı davranamayan, yapısal sorunlarını aşmakta zorlanan bir parti. Bunda şüphesiz 12 Eylül 1980 darbesinin payı büyük. Ayrıca ideolojik düzlemde yön kaybı, sağa yöneliş, genel başkanın olağanüstü gücü, delege sistemi, belediye başkanlarının parti yönetimindeki etkisi gibi başka unsurlar da var. CHP; kurucu parti olarak, özgül ağırlığı, tarihsel işlevi ve sorumluluğu, oy oranının çok üzerinde olan bir parti. Bu, onun bazı adımları atmasını kolaylaştırıyor, bazı adımları atmasını zorlaştırıyor. Solun en büyük partisi. Seçmen sadakati yüksek. Eğitim ve gelir düzeyi açısından, ülke ortalamasının üzerindeki kesimlerin en çok oy verdikleri parti. O kulvarda rakibi yok. O nedenle bu konumunu, sıklıkla hoyratça kullanıyor. Tamamen oy kaygısıyla, üzerinde uzun uzadıya düşünüp, tartışıp, örgüt genelinde karar almadan, bazen sosyalist, bazen İslamcı, bazen merkez sağ adaylar serpiştiriyor aday listelerine. Bünyesinde Cumhuriyet gazetesinde yetişmiş siyasetçiler de var, Cumhuriyet yazarları hapse atıldığında sevinç çığlıkları atan, emperyalizm destekli terör, casusluk, ihanet şebekesi FETÖ'nün yayın organı Taraf'ta yazmış siyasetçiler de. Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesi pek çok yurttaş CHP'de siyaset yaptığı gibi, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "faşist", "ırkçı", "diktatör" diyenlere, hayatı boyunca CHP'ye oy vermediği halde, CHP'den milletvekili seçilenlere de rastlanıyor. İDEOLOJİSİZ SİYASET OLMAZ Dinamik bir örgüt yapısı olan CHP'de, feodal ilişkilerin gücü, etnik, mezhepsel bağların, hemşericiliğin etkisi yüksek. Bu ilişkiler; ulusal bilincin, yurttaşlık bağının, sınıf bilincinin yerini alınca, tüm bunlara bir de belediye yönetimlerinin örgütteki nüfuzu eklenince, sağlıklı siyasal, toplumsal, sınıfsal, örgütsel tartışmaları yapmak zorlaşıyor. Bu durum yeni değil, Deniz Baykal