Ayşe Emel Mesci

Cumhuriyet

Her şeyin bir zamanı var

Her şeyin bir zamanı var. Ne kadar doğru, hayatın dolambaçlı yollarını ne kadar iyi tarif eden bir söz. Kırk yıl önceydi, yıl 1982. Yılmaz Güney'in son filmi "Duvar"ın çekimleri için Paris'in kuzeyindeki Senlis kentinde bulunan bir manastırdaydık. Bir gün Tuncel Kurtiz ve Yılmaz Güney'le birlikte otururken konu "Boynu Bükük Öldüler" romanına geldi.

Erkeğin kolektif bilinçaltı

Bu topraklarda kadın olmak zor iştir. Hele hakkını arayan, mücadele eden, başarılı bir kadın olmak çok daha zordur. İş hayatında da siyasette de sanatta da kadınların tırmanması erkeklerden çok ama çok daha meşakkatli bir süreçtir. Kendinizi tam olarak kabul ettirmek için arkanızda daha uzun yılların emeğini, yorgunluğunu, üretimini, başarısını sür

Elli yıl önce, elli yıl sonra

Tam 50 yıl oldu, yarım asır... 6 Mayıs 1972'den bu yana biz yaşlandık, onlar hep o genç, o fütursuz halleriyle kaldılar: Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan.12 Mart 1971'de gerçekleşen askeri darbenin hedeflerinden biri 1961 Anayasası'ydı. O anayasanın sağladığı "nispi özgürlük" ortamında gelişen çok yönlü toplumsal, sınıfsal, siyasal hareketle

Soluk Mavi Nokta

"Ruhu kararmak" deyiminin ne anlama geldiğini insana her şeyiyle hissettiren bir zaman diliminden geçiyoruz: savaş, salgın, açlık, yoksulluk, ırkçılık, düşmanlık, cehaletin egemenliği, yolsuzluk, yobazlık, çürüme...Ruhum kararıyor. Üzerime yine iyice kasvet çöktüğü bir gün, "Herkese Bilim Teknoloji" dergisinde Burak Cem Coşkun ve Mehmet Özer'in kal

Çalınan geçmiş

Bu köşede ara sıra "Çözüm(leme)" dergisinden, her türlü zorluğu göğüsleyerek dergiyi çıkarmayı sürdüren değerli tiyatrocu dostum Utku Erişik'ten söz ediyorum. Erişik, hükümetin absürt ekonomik politikaları sonucunda iyice ağırlaşan ekonomik kriz yüzünden diğer pek çok sektör gibi yayıncılık sektörünün de girdiği darboğazda, ocak-şubat sayısını bir

Kalmak da var geçmek de

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün (ITI) 1962'den beri gelenekselleşen 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlamasına ilişkin uluslararası bildiriyi bu yıl, ABD'den ünlü tiyatro ve opera yönetmeni Peter Sellars yazdı.ITI Üniversiteler Türkiye Temsilcisi BİLKENT Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nün başkanı Jason Hale ve ITI Türkiye Temsilciliği Yönetim Kurulu'nu

Rusofobi ve balefobi

Televizyonda her gün izlemeyi alışkanlık edindiğim klasik müzik, bale, opera kanalları var. Böylece, dünyadaki önemli orkestra şeflerini, kalburüstü bale topluluklarını, yeni opera rejilerini görme olanağı buluyorum. St. Petersburg'daki Mariinski Tiyatrosu'nun genel sanat yönetmenliğinin yanı sıra Münih Filarmoni Orkestrası'nın da şefi olan Valeri

Kendi dilinden bir şarkı söyle

Türkiye'de gündem inanılmaz bir hızla değişiyor; televizyonlar, gazeteler, internet siteleri umutsuz bir "Amok koşusu" içinde gündemin peşinden koşuyorlar ya da bende böyle bir izlenim uyanıyor. Bunda kuşkusuz çağımızın iletişim araçlarının da rolü var ama ülkemizdeki bir diğer etken "denizin bitmiş olması." Nasreddin Hoca deniz yolculuğuna çıkmış

'Ne işe yararım bu dünyada'

"Ne işe yararım bu dünyada, niye varım.." İnsanı insan yapan, yaşama anlam katan en önemli varoluşsal sorulardan biri bu... Her şeyin gündelik, hatta anlık tüketime, popülizme, ucuzundan yükselmeye, gemisini yürütmeye endekslendiği bir çağda, "Benim bu dünyadaki varoluşumun bir amacı olmalı" diyebilmek, bunun peşinden gidebilmek, toplumsal sorumlul

Nâzım Hikmet'in İYTGD marşı

"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim." Biraz durup nefesleniyor karşımdaki beyaz saçlı, yüzüne, verdiği mücadelenin çizgileri düşmüş kadın. Sonra o tok, alto sesiyle devam ediyor: "Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizi