Turp gibi sağlıklı

Yeni yıla turp gibi sağlıklı girelim. Aile ziyaretleri, iş yemekleri derken ipin ucunu kaçırmak kaçınılmaz, ama yeni yılın ilk gününden itibaren sağlıklı günlere dönmemek için bir sebep yok. Turpgiller ise turp gibi olmak için idealYeni yıla turp gibi sağlıklı girelim. Yılın son günlerinde biraz yemenin içmenin ayarını kaçırmış olabiliriz. Zaten yeni yıla girerken alınan kararların başında diyet ve zayıflama kararları olur. O yüzden biraz sağlıklı gitmekte yarar var. Turp yeni yıla sağlıklı başlangıç yapmak için ideal. Öncelikle toksinleri atmakta birebirdir. Bu yüzden karaciğerin ve böbreklerin dostudur. Üstelik kalorisi o kadar düşük ki yemek ve hazmetmek için harcadığınız kalori aldığınızdan fazla olabilir. Bu anlamda eksi kalori sınıfına giriyor, yani tam da yılbaşı sonrası diyetleri için birebir. Yıl boyunca turp gibi olalım, sağlıklı yaşayalım. Turp bir simge olsun, aklımızdan çıkmasın.Turp nedense biraz ihmal ettiğimiz lezzetlerden. Hâlbuki Anadolu topraklarında Helenistik ve Antik Roma dönemlerinden beri yetişiyor. Kelime kökü Orta Asya'ya kadar uzanıyor, Eski Türkçe kayıtlarda "turma" kelimesi olarak geçiyor. Hatta bir zamanlar rengi sarı olan havuç için de sarıg turma denirmiş. Kelimenin Avrupa içlerine kadar uzandığını görüyoruz. Macarlar da gene kendi Orta Asya köklerinden dolayı "torma" sözcüğünü almışlar, özellikle de tadı âdeta hardal gibi keskin olan bayır turpu için bu sözcüğü kullanıyorlar. Zaten turp deyince sadece dışı pembe-kırmızı içi bembeyaz turp anlaşılmasın, dışı kapkara kömür gibi olan kereviz büyüklüğündeki karaturptan, dev bir havuç gibi olan beyaz turba kadar türlü türlü çeşidi var. Hepsinin ortak noktası cinsine göre yoğunluğu değişen o keskin baharlı kokusu. Sofraların eşlikçisi olan kırmızıturp ise ilginç bir şekilde en çok Osmaniye'de yetişiyor. Turp yetiştirme merkezi Osmaniye'nin Kadirli ilçesi, Türkiye'deki turpun neredeyse yüzde 80-90'ı burada yetişiyor, hatta "Kadirli turpu" olarak "Coğrafi İşaret" bile almış.Turp fikirleriTurp çoğu zaman sadece çiğ olarak sofrada yerini bulan bir lezzet; en çok salatalara konur. Nedense turp yaprakları bazen atılır, hâlbuki körpe yaprakları da salatalara katılabilir ya da sofrada çiğ olarak roka veya tere gibi yer alabilir. Biraz irice olan yaprakları haşlanıp zeytinyağı limonla yendiğinde çok güzel olur. Egeliler bilir, turp otu ve hardal otu gibi keskin lezzetli otlar haşlanınca biraz da acısı ve tipik keskin kokusu gittiği için sadece zeytinyağıyla bile çok güzel yenilir. Turp özellikle İskandinav mutfağında çok sevilen bir lezzettir. Danimarkalıların üstü açık sandviçlerinin değişmez tadı. Rozbif gibi soğuk etlerle çok yakışır. Hatta kapkara çavdar ekmeğinin üstüne ançüezli tereyağı sürüp üzerine balık pulu gibi incecik turp dilimleri dizerek tereyağlı turp ekmeği yapıyorlar. Bazen bu ekmeklere salatalık da eklenir. Bu haliyle turp içine katıldığı her şeye bir tazelik katar. Turp nadir de olsa pişirilerek de yenilir. Küçük turpları bütün, irilerini de ikiye veya dörde bölerek biraz tuz ve zeytinyağı ile yaklaşık yarım saat kadar fırınlarsanız, ister soğuk, ister sıcak yiyebileceğiniz değişik bir yemek elde edebilirsiniz. Ya da tavada