Arnavutluk'ta iki gün

Batılılar, bizi (Osmanlıyı) yok edemediler, sadece böldüler. Büyük Osmanlı ailesinin Batı Türkistan (Balkan) koluyla olan irtibatını, Yunanistan ve Bulgaristan duvarı üzerinden, engellediler. Boşnaklar, Arnavutlar ve diğer halklarla ortak hareket etme imkânımız, neredeyse kalmadı. Yaklaşık yüz yıl boyunca birbirimizden habersiz yaşadık. Bazı şeyleri unuttuk, kısmen hafızamızı kaybettik.

Bin dokuz yüz doksanlı yıllardan itibaren, milli azmimiz ve hafızamız yeniden uyanışa geçti. Bölgedeki kardeşlerimizi, bölgeye dair sorumluluğumuzu ve ecdat yadigârı emanetleri yeniden hatırladık. Artık yüz yıllık açığı kapatmak, eski yakınlığı tesis etmek için çalıyoruz. Elhamdülillah.

Ne var ki, bölgeye yapılan onca yatırıma rağmen, hala işler tam olarak yoluna girmiş değil. Bu durumun bir değil, birden çok sebebi var. Bir tanesini dile getirelim: Kavuşmak duble yollar ve köprüler; yaklaşmak binalar ve arabalar üzerinden olabilecek bir şey değildir. Madem kâğıt (harita) üzerinde ayrı düşürüldük, yeniden kâğıt (kitap) üzerinde birleşebiliriz, birleşmeliyiz.

Daha açık söyleyelim: Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ikili ilişkilerin kültür-sanat, edebiyat ve fikriyat zemininde ilerlemesi gerekir. Aramızdaki yakınlaşmayı sağlayacak olan şairler, yazarlar, münevverlerdir. Gönlümüzü ancak onlar yapabilir.

Mevcut durum tam olarak şöyle: Türkler, Balkan edebiyatını ve edebiyatçılarını yeteri kadar tanımıyor, bilmiyor. Balkan haklarının durumu da bizden pek farklı değil. Bu durumu tersine çevirebilecek birçok imkâna sahibiz. Yunus Emre Enstitüleri bunlardan sadece bir tanesidir. Ve dahası: Kültür Bakanlıkları ve yayınevleri arasında işbirliği, kitap fuarları

Bu uzun girizgâhtan sonra, sözü 26'ncı Tiran Kitap Fuarı'na getirmek istiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Dışa Açılımını Destekleme Projesi" kapsamında birçok eser, dünyanın çeşitli dillerine çevriliyor.

Balkan Defteri isimli kitabımız da kısa adı TEDA olan bu proje kapsamında "Fletore Ballkani" ismiyle Arnavutçaya tercüme edildi. Recep (Rexhep) Hidave kızı Raymonda (Rajmonda) Hidatarafından Tiran'da kurulan FAN NOLI Yayınevi (Shtepia botuese FAN NOLI) tarafından yayımlanarak Arnavut okurlarla buluşturuldu. Furkan Çalışkan, Güray Süngü, Tarık Tufan gibi birçok şair ve yazarın eserleri de yine bu yayınevi tarafından yayınlandı.

Geçtiğimiz günlerde Tiran Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Ömer Osman Demirbaş bizimle iletişime geçti. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle, 26'ncı Tiran Kitap Fuarı'nda bir imza gününe ve görev yaptığı kurum bünyesinde bir söyleşiye davet etti. Büyük bir zevkle daveti kabul edip, Tiran'a gittik. Birçok kez okur olarak ziyaret ettiğim kitap fuarına, bu kez yazar alarak katılmak farklı bir duygu oldu.

Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği imza günü, edebiyat ve fikriyatın, birbirimizi dinlemek ve anlamak adına, sığınılacak güvenli bir liman, tutulacak kuvvetli bir dal ve sağlam bir zemin olduğunu bir kez daha açıkça gösterdi.

Aynı gün, Tiran Yunus Emre Enstitüsü binasındaki bir söyleşiye de katıldık. Kıymetli büyüklerimiz New York Tirana Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihan Özdemir ve Albanog Lindita Xhanari Latifi de programa teşrif ettiler. Dilimizin döndüğünce Türk-Arnavut ilişkileri ve Balkan Defteri kitabının neden kaleme alındığını ve KETEBE Yayınevi Balkan Kitaplığı'nda yer alan yazarları ve eserlerini anlatmaya çalıştık.