Güç bir yaşam, geç bir tanışma

Kumkapı'daki Surp Vortvots Vorodman Ermeni Kilisesi'nin bahçesi ağzına kadar dolu. Birazdan içeri gireceğiz ve bu topraklarda filizlenip bütün dünyaya ulaşan meyveler vermiş bir "ağacın", büyük bir müzisyen, müzikolog, eşsiz bir ses, koro şefi ve rahip olan Gomidas Vartabed'in hikâyesine tanık olacağız. Yolcu Tiyatro'nun ve "Gomidas" oyununu yazıp yöneten Ahmet Sami Özbudak'ın sayesinde yakaladığımız, hayli geç bir tanışma fırsatı.Gomidas Vartabed, 1869 yılında Kütahya'da Soğomon Soğomonyan adıyla dünyaya geliyor. Kayıplarla başlayan, kayıplarla devam eden bir hayat. Bir yaşında annesi ölüyor, 10 yaşında babası. Amcası bir süre üstleniyor bakımını, o sırada sesinin güzelliğiyle bir süre hem camide hem kilisede yer buluyor kendine. (Bazı günler ezan neden daha güzel okunuyor dersiniz). 12 yaşındayken de o güne kadar Türkçe konuşulan bir evde yaşayan kimsesiz bir çocuk olarak dilini bilmediği Ermenistan'a Eçmiyadzin'e gönderiliyor, ruhban okuluna. 7. yüzyılda yaşamış Ermeni halk ozanı Gomidas'ın adıyla "bekâr rahip" anlamına gelen Vartabed'i birleştirip yeni bir isim seçerek mezun oluyor okuldan. Bir de dere tepe dolaşıp Ermenice, Türkçe, Kürtçe şarkılar, türküler derleyeceği yeni bir yol seçiyor. Ermenistan unutulmaya yüz tutmuş ezgilerle dolu bir "müzik kutusu" oluyor onun için, o da bütün o belleğine, yüreğine ulaşan sesleri toplayıp notaya döküyor.1896'da Berlin'e gidiyor, Humboldt Üniversitesi'nde müzikoloji öğrenimini tamamlayıp Eçmiyadzin'e dönüyor. Ardından Paris yılları geliyor. Ve "bekâr rahip" olarak kalbini kaptırsa da peşinden gidemeyeceği aşkı Marguerite. Ve İstanbul. 41 yaşında Surp Krikor Lusaroviç Kilisesi'ne koro şefi olarak atanıyor, 300 kişilik Gusan korosunu kuruyor. Dönemin sanatçı ve aydınlarından yakın dostları oluyor, Halide Edip Adıvar'ın deyişiyle "O şarkı söyleyince Tanrı yeryüzüne onu dinlemeye iniyor" adeta.Kayıplarla, savrulmalarla, "Evim neresi" sorusuyla bir tutkunun peşinden akıp giden bir hayatın yolunu bulduğu, böylesi bir yetenek ve birikimin artık olgunluk çağına ulaştığı nokta olmalıydı bu. Hikâyenin uzun süren mutlu sonu. Gomidas ise 1915'te 234 Ermeni aydınıyla beraber tutuklanıp Çankırı'ya sürülüyor. Halide Edip'in de aralarında olduğu nüfuzlu dostlarının, yabancı diplomatların araya girmesiyle sekiz kişiyle beraber İstanbul'a dönmesine izin veriliyor. Ancak ruh sağlığını yitirmiş olarak. Hayatının son 18 yılını Paris'te psikiyatri kliniğinde geçiriyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6757188;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6757188;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola