Asu Maro

Milliyet

Bir kimya ve feminizm meselesi

Hayatta sık sık kimi alanlarda neden çok az sayıda kadına rastlandığı üzerine mini münazaralara girmişimdir. Hayli eskimiş bir tartışma tabii ama karşınıza kadınların 'o alanda' yetenekli olmadığı gibi bir argüman geldiğinde gene de tutamıyorsunuz kendinizi. Bilim olabilir bu alan, sanatın bir dalı olabilir; şiir olabilir, komedi olabilir. Gözlerim

Bir alışveriş bir iyilik

Bazı insanlar bu dünyayı başka canlılarla paylaştığımız, onların da yaşamaya - en az - bizim kadar hakkı olduğu gerçeğini kabul etmez, kendisini sırf insan olarak doğduğu için ayrıcalıklı zannederken bazılarına da doğanın, ağacın, bitkinin, hayvanın haklarını daha fazla savunmak düşüyor. Hatta kendisi kadar şanslı olmayan başka insanların da. Zaten

İnsanın kibrinden uzakta

Bir yazı daha kendi Ege sahillerimizde otururken Yunan adalarından birinde olsak çok daha az para harcayacağımızı konuşarak karşılamış bulunuyoruz. Dokuz günlük bayram tatilinde deniz kenarına gidebilen şanslılar için konuşuyorum elbette. Sadece perşembe günü Bodrum'a 20 bin aracın giriş yaptığı haberleriyle karşılaştığımıza göre çok da az olmayan

Bizi sevecek bir yapay zekâ

Bilmiyorum, belki de böyle böyle geçiliyor 'dinozor' saflarına. Teknolojik gelişmeler karşısında dehşete düşmeye, "yok artık" demeye, eski günleri özlemle anmaya başlayarak. İnsanların aralarına ekran engeli koymadan konuşabildiği, her masaya dört cep telefonu düşmeyen, kafaların öne değil birbirine dönük durduğu günler o kadar da eski değil üsteli

'Gonzo' gazeteci sahnede

Bu yazıyı kendisi yazıyor olsa muhakkak "Falanca da işi iyice abarttı" derdi ama ben bir öğrencisi olarak kendisinin iyi gazeteci olduğu kadar sahneyle de arasının iyi olduğunu biliyor ve hiç şaşırmadan söylüyorum: Gazeteci Tuğrul Eryılmaz tek kişilik gösterisi "Gonzo Tuğrul" ile sahnelere döndü. Evet, 'döndü', çünkü bu işi Bilsak Beşinci Kat'ta il

Kendi yolunu kendi aydınlatan

Artık bu "Yargı"ya dair yazacağım son şey olacak, çünkü diziyi izleyen - izlemeyen herkes ekibin Lütfi Kırdar'da seyircisiyle beraber bir şölene çevirdiği (ve geliri Türk Eğitim Vakfı'na bırakılan, iyilik dolu) 'veda'dan haberdar. Finali seven var, sevmeyen çok, bana sorarsanız hiçbir final bizi mutlu etmeyecekti, ben gecenin geride bıraktığı bir ş

Bozuk değilse neden tamir ediyorsunuz

Kuracağım cümlede hiç abartı yok; Nilüfer Kent Tiyatrosu, her gittiğimde içimi umutla dolduran, oyun izlerken coşkuya kapıldığım bir tiyatro. Çok genç, çok yetenekli ve çok heyecanlı bir ekibi olan, gerçekten yaşayan bir kurum, derdi memuriyet değil tiyatro olan insanlar var orada. Üç sene önce çok isabetli bir seçimle Genel Sanat Yönetmeni olara

Kentsel dönüşüm, yaşlılık, yalnızlık

'Kentsel dönüşüm' beraberinde neler düşündürüyor Yıkılan binalar, yerine dikilen daha büyük binalar, bütün şehrin dönüştüğü dev bir şantiye, toz duman, molozlar, gürültü... Bu 'dönüşüm'ün ruhlarda yarattığı tahribat bütün bu hengâmede pek hesaba katılmıyor. Özellikle belli bir yaşın üzerinde olup ömrünün neredeyse tamamını bir evde geçirmiş bir ins

Severek veda edilen dizi: "Yargı"

Böyle fazlasıyla tadında, tamamlanarak, sünmeden finale giden çok az dizi var bizim televizyon tarihimizde. Bir tanesi "Ezel"di mesela, hâlâda hatırlanır. Ama böyle örnekleri saymazsak dijital platformlarda nefese nefese izlediğimiz yabancı dizilerde finale doğru heyecan tırmanırken bizim payımıza çoğunlukla bir noktadan sonra final yapıp yapmadığı

Endişeniz 0 ile 10 arasında nerede

"Zayıflığınızı 0'dan 10'a kadar bir ölçekte nerede değerlendirirsiniz" Bilmiyorum sizin için öyle mi ama beni bu 0'dan 10'a kadar bir sayıyla cevap isteyen sorular hep çaresiz bırakmıştır. Herhangi bir hizmetten memnuniyeti derecelendirmek hadi neyse de, doktorun sorduğu gibi "ağrının şiddetini" bir cetvelle belirlemek pek mümkün gelmez, ne söylese