Geçen hafta, medya üzerinden kumpasla TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin koltuğundan indirilmesine -başarılı değil, ancak böyle gitmemeli- yorumu ile karşı çıkmıştık. Gerçi TFF için "başarılı-başarısız" yorumu tartışmaya açık. Şimdi Büyükekşi dönemini değerlendirirsek; A Milli Takım Avrupa Şampiyonası'na gitti, ancak hakem krizi tepe noktada. Kulüp başkanının hakem dövmesinden, hakem kararına sinirlenip sahadan takım çekmeye kadar bir ahlâk erozyonu yaşıyoruz. Tartışmanın göbeğinde de VAR kararları var! TFF Başkanı Büyükekşi geçenlerde Riva'ya gazetecileri davet edip çözüm adına bazı öneriler sunmuş. Davetliydim, gidemedim, ancak okuduğum kadarı ile VAR kararlarının kamuoyuna açılmasından tutun, MHK'ye Kulüpler Birliği'nden temsilci koymaya kadar bir dizi yenilikten söz edilmiş.

Türkiye'deki yönetmelikleri şu anki TFF Genel Sekreteri kadar iyi bilen gazeteci Emrah Kayalıoğlu refleks gösterip yazdı: "MHK kurulumu eski hakemlerden oluşmak zorunda bu uygulama FIFA talimatlarına aykırı". Evet, Büyükekşi bir şeyler yapmak istiyor, saygı duyarım, ancak çare Kulüpler Birliği'ni hakem işlerine karıştırarak olmaz. Beğenmiyorsa MHK'yi değiştirsin yola güvendiği isimlerle devam etsin. Çünkü VAR kararları can sıkıyor. Ayrıca VAR odasındaki gelişmelerin kamuoyuna açıklanması rasyonel değil. Avrupa ülkelerinin bazıları, sadece "son kararı" seyirciye duyuruyor. İyi okumak gerek yabancı yayınları!