İpin ucu kaçtı

Türk futbolu bugüne kadar yaşanmadık garipliklere sahne oluyor. En son nokta, FIFA hakemi Halil Umut Meler'in bir Süper Lig kulüp başkanı tarafından sahada yumruklanması diyorduk. Salı gecesi bir kulüp başkanının takımı sahadan çektiğini de gördük. Bir takım Süper Lig'de oynuyorsa, kamuoyuna mal olmuş yapılardandır. Babanızın çiftliği değildir, Osmanlı'da tramvay atlarının dinlendirildiği Dingo'nun Tünel'deki ahırı hiç değildir. O yüzden hakemin kararına kızan Ecmel Faik Sarıalioğlu, Türk futboluna yumrukçu kulüp başkanı kadar zarar vermiştir. Çünkü bir kapı açılmıştır, çünkü TFF, bu kapının açılmasına izin vermiştir. Kimse kusura bakmasın, takım Süper Lig'de oynuyorsa içtiğiniz sodanın ardından midenize kramp girince hakem kararına kızıp, sahada alın teri döken futbolculara, "Hadi soyunma odasına" diyemezsiniz! Elbette burada önemli nokta, Ecmel Bey'in başkanlığını yaptığı kulübün A.Ş. olmasıdır. Yani Ecmel Bey'in şirketidir İstanbulspor. O yüzden sahaya inip, "Çekiliyoruz" demiştir. Oysa, şanını Çanakkale Savaşlarından alan İstanbul Erkek Lisesi'nin futboldaki uzantısı İstanbulspor, eğer kulüp üyelerinin reyi ile yetki ve onay alan bir başkana sahip olsaydı, Ecmel Bey takımı fütursuzca çekme kararı veremezdi. Hadi çekse ya F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş, Trabzon başkanları takımlarını sahadan. Yapmazlar bir, yapamazlar iki. Çünkü Dursun Özbek Galatasaray Lisesi, Ali Koç, Koç Holding, Hasan Arat da TMOK ve milli sporcu ağırlığı, binlerce üyenin desteğiyle koltuklara oturdu. Sorumluluk sahibiler, şirket sahibi başkanlar gibi sorumsuz değiller. O yüzden şu şirketleşme konusunu tartışalım. Ve bu işin önünü kapatalım, yeni İstanbulspor faciaları ortaya çıkmasın. Bu arada Trabzonspor Başkanı