Haftanın gündemi hakem Halil Umut Meler'in saha içinde yumruklanması ve sonrasında yaşanan gölge oyunlarıydı. Öyle ki, gencecik bir teğmenin hain terör örgütü PKK tarafından şehit edilişi, seçilmiş bir milletvekilinin TBMM kürsüsünde hayata veda edişindeki çirkin söylemler, asgari ücret görüşmeleri, SGK ve memur emeklilerine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen kayıpların telafi edilmesi sözünün unutulması, bir yandan "kahrolsun İsrail" derken, öte taraftan ihracattan gelen şekellerin, (para birimi) muhafazakâr sermayece istiflenmesi ne yazık ki eski AKP milletvekili ve Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'nın hakeme attığı yumruk kadar gündem ol(a)madı.

Yanlış anlaşılmasın, bir Süper Lig maçında hakemin saha içinde dövülmesi elbette önemlidir, ama iktidarın bu işi gölge oyunu olarak kullanıp Şeyh Küşteri rolüne soyunması ve tüm ülkenin bu konu üzerinde yoğunlaşmasını sağlaması, tam bir "cambaza bak" taktiğidir. Ve ne yazık ki AKP her zamanki gibi gündem değiştirmiştir. Siyasiler de ucuz söylemlerle bu işten prim yapmış ve hiçbir sonuç alınamamıştır.

İşin futbol tarafına dönersek, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin, "Yeter, süresiz ligler durduruldu" açıklaması da, Arda Kardeşler ve Mete Kalkavan önderliğindeki hakemlerin "Maçlara çıkmıyoruz" demeçleri dikkate alınmaması gereken hezeyanlardı. Çünkü altı boştu, çünkü iki kurumun da gücü yok radikal kararlar alabilmek için. Bu satırların yazarı, yayıncılığını Katarlıların yaptığı, yönetimini ise Beştepe tarafından atananların üstlendiği Türk futbolunda caydırıcı kararlar alınamayacağını, ligin 3-5 günlük aradan sonra yeniden başlayacağını geçen haftaki Ayrıntı köşesinde yazmıştı. Nitekim lig sadece 6 gün durdu. Hafta arası telafi maçları ile yeniden başlıyoruz Hacivat-Karagöz sahnesine.