Atatürk düşmanlığı ve Cumhuriyet!

Yıllar önce, başyazarımız İlhan Selçuk, "Atatürk bittiği zaman Cumhuriyet de biter" demiş.Haklı.Çünkü biliyoruz ki gazetemiz Atatürk Türkiyesi'yle koşut ilerlemiştir.Bu bağlamda, gündem ne olursa olsun, Cumhuriyet gazetesi laik Türkiye Cumhuriyeti ile Atatürk Devrimlerinin yılmaz savunucusudur.Bu bağlamda geçen haftaki manşetlerimizle de Atatürk karşıtlarının gerçek yüzlerini tüm kamuoyuna gösterdik. "Millet Bahçesi" safsatası ile yıkılmak, parçalanmak istenen Atatürk Havalimanı'nı ısrarla gündeme getirdik. Hâlâ, kent için alternatif liman kimliğini koruyan Yeşilköy'ün pistlerinin "haince" kırılmak istenmesini manşetimize taşıdık.Peki niye yıkmak, kırmak, parçalamak istiyor AKP, Atatürk Havalimanı'nıÖncelikle Atatürk'le sorunları var. Bunu 2002'den beri biliyoruz. İnkâr etmesinler!Ancak, kentin göbeğindeki Yeşilköy pistinin kullanılmaz hale getirilmek istenmesinin, "duygusal" gerekçeleri de unutulmasın. AKP'nin, "gurur projesi" İstanbul Havalimanı, tüm çabalara karşın, Atatürk Havalimanı'nın 2016'daki uçuş rekorunu, kıramadı. Durum böyle olunca da AKP, İHL'yi petro-dolar zengini şeyhlere istediği fiyata satamayacak. Çünkü para babası Suudiler, satın alacakları İHL'ye İstanbul içinde alternatif alan istemiyorlar.Öyleyse, "Yıkın gitsin Atatürk Havalimanı'nı..."Ekonomi servisinden Ali Can Polat'ın ısrarlı haberiyle, kamuoyu Atatürk Havalimanı'nın iş makinesiyle kırılan pistini, olayın perde arkasını öğrendi, tepkiler büyüdü. İktidar, yıkım çalışmalarını yavaşlattı.Cumhuriyet'in geçen hafta en çok konuşulan haberiyse Diyanet'in, her geçen gün artan yaşam pahalılığıyla ilgili açıklamalarındaki ayrıntıydı. Ankara'dan Sefa Uyar, Diyanet'e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun fiyat artışı konusundaki fetvasını haberleştirirken, iktidarla Diyanet arasındaki derin bağlantıyı da ortaya koydu. Fetvada, "Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren rızıklandıran Allah'tır" hadisine işaret edilmiş, bu bağlamda ayçiçeği yağından una, Amerikan petrolünden şekere kadar yaşamsal kalemlere gelen yüzde 200-300 oranındaki zammın sorumluluğu iktidarın üzerinden alınmıştı. Cumhuriyet'in bu manşeti birilerini rahatsız etmiş olacak ki Diyanet üst üste açıklamalar yaptı, ancak "haberi" yalanlayamadı. Kıymeti, terörist başı F.G'nin "dini sohbetlerden" menkul birtakım yazar ve yorumcunun Cumhuriyet'e yönelik "hezeyanı" ise ilahiyatçı Cemil Kılıç ve Prof. Dr. Şahin Filiz'ce savuşturuldu. Çünkü, Diyanet'in işi, AKP'yi savunmak değil, ülkenin din bilgisi ve kültürüne katkı sağlamak olmalıydı.Cumhuriyet'in temmuzun son haftasına damgasını vuran bir diğer önemli haberi de Ege'den geldi. İzmir Temsilcimiz gazeteci-yazar Tuncay Mollaveisoğlu, Türk Rivierası Patara sahilindeki kumların çalınış ve sonrasında ihaleyle satılış sürecini ortaya çıkardı. "Patara'da kum, AKP'de yağma" başlığı ile Çevre Koruma Kanunu'nca korumaya