Acizlik manzaraları!

6 Şubat depreminin ilk saatleri; koordinasyon merkezinde ortalık toz duman. Her yerden yardım çağrısı geliyor. Hatay ve Gaziantep havaalanları kapalı, bölgeye havayoluyla varmak isteyen tüm ekipler Adana'ya yönlendiriliyor. En büyük sorun uçakla gelen kurtarma ekiplerinin afet bölgesine transferi. Adana'nın elindeki otobüsler yetersiz kalınca koordinasyonun başındaki kişi, "Mersin Büyükşehir'i arayalım" diyor. Ne var ki depremin ilk saatinden itibaren, "krize hâkim" olduğunu açıklayan yetkililer, başkan Vahap Seçer'in telefonunu bulamıyor. "Kimden öğrensek" denirken, ayağının tozuyla koordinasyon çadırına gelen CHP İstanbul milletvekili Gökan Zeybek, "Yazın arkadaşlar, 0532..." diyerek numarayı veriyor da Vahap Bey'e erişiliyor, otobüsler geliyor!Bir de Şakirpaşa Havaalanı'na yoğunluk nedeniyle inemeyip İncirlik üssüne yönlendirilen kargo uçakları meselesi var. Havacılık sektöründekiler bilir; askeri ve sivil kargo uçaklarındaki malzeme, değişik boyuttaki liftlerle yere indirilir. Askeri uçak yüksekliği ile sivilinki farklıdır. AFAD bu ayrıntıyı hesaplamadığı için onca malzeme saatlerce uçaklarda bekletildi ilk gün. Sonradan ABD'li lojistik birimi rica üzerine liftleri ayarladığında iş işten geçmiş, ilk 12 ve 24 saat kaybedilmiş, canlar enkazdan "zamanında" çıkarılamamıştı!İletişimin iletişimsizliği!Şeker Bayramı'ydı. İletişim operatörlerinden biri, dağda koyunlarını otlatan çoban çocuğun, ovadaki annesiyle yaptığı telefon konuşmasını reklam filmi haline getirmiş, "kesintisiz iletişim" mesajı verilmişti. 6 Şubat depreminde ise Turkcell'in, Vodafone'un, Telekom'un ne denli aciz kaldığını gördük; Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş bile görüşemedi telefonla. Aradan 25 gün geçti, hatlar hâlâ kötü. Anımsıyorum da olimpiyat stadında oynanan bir Avrupa kupası maçında, tribünlerin dört bir yanı mobil baz istasyonlarıyla donatılmış,