Medeni dünyayı nasıl geçeceğiz ki!

İslam'ın Altın Çağı'nda, İslam coğrafyasında Müslüman ilim öncüleri formal bilimler, fiziki bilimler, hayat bilimleri üzerine 8. yüzyıldan 15. yüzyıla uzanan dönemde çalışmalarını yürütmüşlerdir.Avrupa'daki rönesansa kapı açan pek çok keşfi batılılardan da önce yapmıştır. Ki, "Ecnebilerin, gayr-i müslimlerin "Medeniyetinde görülen mehâsin ve yüksek terakkiyât-ı sanayi, bunlar tamamen medeniyet-i İslâmiyeden, Kur'ân'ın irşâdâtından, edyân-ı semâviyeden in'ikâs ve iktibas edildiği, Lemeat ile Sünûhateserlerimde istenildiği gibi izah ve ispat edilmiştir." (Mesnevî-i Nuriye, s. 77.) "Medeniyetin hiçbir hakiki mehasini yoktur ki, İslamiyette sarahaten (açıkça), veya zımnen (üstü kapalı), veya iznen veya daha ahseni (daha güzeli) bulunmasını. (ESDE yeni tanzim, 2009, s. 73.)Müslüman düşünür ve bilim adamları Kurtuba ve Toledo şehirlerindeki İslâm üniversiteleri aracılığıyla Batı'yı uyandırıp ayıltmış, bu temeller üzerine kurulan Hıristiyan-Avrupa üniversiteleri çok verimli bir ilmî hareketin, rönesansın zuhûruna öncülük etmiştir. (Prof. Dr. Faris Kaya, İlimlerden Allah'a, s. 17.) Daha sonra ne oldu da Müslümanlar yüksek tefekkür, araştırma, ilim ve teknolojiden uzaklaştılar "Bizi dünya rahatından ve ecnebileri âhiret saâdetinden mahrum eden, şems-i İslâmiyeti münkesif ettiren, su-i tefehhüm ile tevehhüm-ü müsademet ve muhalefettir." (Muhakemât, internet, s. 8.) İstibdatdiktatörlükle, "Şimdiye kadar mezarda idik. Çürüyorduk. Şimdi bu ittihad-ı millet ve Meşrutiyet ile rahm-ı madere