Âileyi de siyaset değil, ancak iman esasları kurtarır

Bilhassa gençler her türlü bağımlılıklar bataklığına çekilmeye çalışılıyor.Fertler umutsuz, mutsuz!İfsat ve ahlaksızlık komiteleri, aileyi paramparça edecek tv programları, filmler, diziler, sosyal medya ile saldırıya geçmiş. Dindarların dindarların ekserisi de âilenin kurtuluşunu "siyaset ve ekonomi" ile mümkün olacağını zannediyor ve tüm himmetini buna yatırıyor. (Oysa zengin ülkelerde aile darmadağın!) "Rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık ve ahlaksızlığı üreten bugünkü müstebit siyaset" çare olabilir mi Üstelik "menfaat üzerine dönen canavar siyaset", ayrıştırıcı, çatıştırıcı, ötekileştirici ve kutuplaştırıcı olduğundan aileleri de biribirine kırdırıyor! Tarihin de şehadetiyle kesinlik kazandı ki, âileyi de kurtaracak muhabbetin, tesanüdün, dayanışmanın, ahlâkın da kaynağı olan iman, Kur'an, Sünnet-i Seniyye'dir. Müreffeh bir cemiyet, ve millet sağlam aile ile mümkün. Bu da imân şartlarının âile yapısına yanşamasıyla... Zîrâ, Allah'a imân eden, O'nu seven, azamet ve kudretine dayanan, anne-baba, eş, çoluk, çocuk, akraba, komşu ve sâir insanları da O'nun hesabına sevecek. Muamelesi, Allah'a imânı derecesinde şekillenecek. Allah'tan korkan, Onun emirlerini yerine getirir. Onun emri de bütün ferdlerin haklarına riâyettir. Meleklere imân, yine mesut bir âile ve sosyal hayat getirir. Çünkü, her iki omuzunda melâikenin bulunduğuna, iyilik ve kötülükleri kaydettiklerine, İlâhi kameramanlar gibi kendilerini takip ettiklerine inanan ferdler, eşler, çoluk-çocuk, akraba, komşu ve hemcinsler biribirine daha saygılı olacak, güzel ameller işlemeye çalışacak, haksızlık ve zulüm yapmaktan uzak kalacaktır. Melekler her yerdedirler. İyi işler yapanların yanındadırlar. Mele-i alânın sakinlerinden olan meleklerin alkışını almak için,