Ali Bayramoğlu

Karar

Ataerkilliğin cenneti…

Türk siyasi düzeni tanımlanırken sıkça, "eksik demokrasi" tabiri kullanılır. Şimdilerde rekabetçi otoriterlik, seçimli otoriterlik sınıfına da sokuluyor.Seçimlere indirgenmiş, seçimden seçime akla gelen bir garip demokrasiye sahip olduğumuz muhakkak."Eksik demokrasi" doğal olarak akla "eksik hukuk"u getirir.Hukuk, eksik olunca, hukuk olmaktan çıkar

Ülkenin siyasi şablonu

Her toplumda olduğu gibi, Türkiye'de de, sınıfsal hareketlilik ve çatışmalar, sosyal hareket vedalgalar, büyük sermaye dönüşümleri, ekonomik krizler ve yer değiştirmeler, hızlı-kesif iç göç ve kentleşme dalgaları, çevre-merkez ilişkilerindeki büyük denge değişiklikleri öne çıktıkları dönemleri belirleyen taşıyıcılardır.Bu tür dinamiklerle 80'lerde

Erdoğan'ın ötesi…

Uluslararası arena, son birkaç yıldır devletler arası sıcak çatışmaların ve gerilimlerin doğuşuna ve artışına tanıklık ediyor.Bu gelişmelerin kuvvetli ve yeni bir iklim oluşturarak devletin stratejik hesaplarını ön plana çıkardığı açık.Siyasetin topluma arz ettiği artan oranda, çatışmalar ve çatışma ihtimali, güç, silah, güvenlik ulusal fayda ve va

Erdoğan Türkiye'nin siyasi serüveni içinde nereye oturuyor

Ülke siyasetinin yakın geleceğine ilişkin herkesin bir beklentisi, bir tahmini olduğu muhakkak. Bunlar, büyük ölçüde, ilk seçimlerde siyasi iktidar değişimi ile konsolidasyonu fikirleri arasında bölünüyor. Bu tahmin ve değerlendirmelerde temennilerin ve buna endeksli seçici algının önemli bir rol oynadığı açık.PANORAMATR'nin aylık araştırmalarını k

Barış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı…

Kürt meselesinde başlangıç faslını bitirip kritik evreye, "inşa" evresine geldik.Başlangıç hızlı ve etkili oldu. Kimi engeller aşıldı, kimi gerekler yerine getirildi. Cumhur İttifakı, Bahçeli'nin çağrıları, İmralı'nın cevabı, PKK'nın silah bırakma kararı, velhasıl barış fikrinde uzlaşma, Meclis'te geçiş dönemi kanunlarının hazırlanması için partile

Bu ne dünya kardeşim böyle…

Özgürlükçü ilkeler geriliyor, her yerde… Adını nasıl koyarsak koyalım, ister otoriterliğin dirilişi, ister millî devletin yeniden doğuşu diyelim; gerekçe olarak kültür savaşlarını, olmadı küreselleşmenin sonuçlarını işaret edelim; başta liberal-özgürlükçü değerlerin doğduğu ülkeler olmak üzere, küresel satıhta bir demokrasi krizi yaşanıyor. Topluml

Kürt meselesinde CHP nereye

Sorunları çözmek için karşı tarafı uzağa itmek mi doğrudur kendine çekmek miŞüphe yok akıl ikincisine işaret eder. İmralı ziyareti de böyle okunabilir. İtenler oldu, çekenler oldu.Yol alınacaksa, örneğin PKK mağaraları boşaltma ve silahtan arınmayı hızlandıracaksa, Kuzey Suriye'de YPG meselesine çözüm bulunacak ve bu meselede uzlaşı sağlanacaksa, b

İmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik

Öcalan'ın varlığı, Kürt hareketi bakımından savaş için nasıl bir tetikleyici güç idiyse, şu anda da Türkiye açısından barış için bir fırsat, hatta bir şanstır. Zira Öcalan; Irak'tan Suriye'ye, PKK'dan SDG'ye Kürt hareketinin tüm parçalarını yönlendirebilen bir iradeyi temsil ediyor.Bu durum kanıtlarıyla ortada. 2013-2015 çözüm süreci buna bir örnek

Bravo CHP'ye!!!

Özgür Özel, Karar yazarlarına CHP'nin İmralı'ya gidişe nasıl baktığına dair şunları söylüyordu: "Önce AK Parti adım atsın, siyasi sorumluluğu alsın ve yerine getirsin. Ardından biz kararımızı alırız, cumhuriyetin kurucu partisi çözüm hamlelerinin dışında kalamaz…"AK Parti sorumluları, oylama hâlinde İmralı'ya gidişi destekleyeceklerini açıkladılar.

Kürt meselesinde siyasi rüzgâr ılık…

Sık söylenir, tekrarlamakta beis yok. Kürt sorununda açılım ile ülkede demokratik alanın genişlemesi her zaman doğru orantılı yürüyen iki konu olmuştur. Keza demokrasiyi rafa kaldıran güvenlik devleti uygulamalarıyla Kürt meselesini baskıyla denetim altında tutmaya çalışan uygulamalar da birbirinin içinden doğmuştur.Bu anlamda kültürel kimlik savaş