İletişim Dairesinden şeyli medya

Önceki günkü sansür tartışmasını sansür sebebiyle duymamış olabilirsiniz.Zaten sansür siz duymayasınız diye var! Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın da iştirak ettiği büyük bir otel toplantısının yapıldığı bir salona, anlaşıldığı kadarıyla kaçak olarak, her nasılsa, muhalif medyadan (Fox TV'den) bir muhabir hanım da giriyor. Hanım dediysek sözün gelişi. Belli ki Bakan'ı sıkıştıracak sorular sormaya hazır bir saatli bomba. Üstelik belli ki toplantı sadece Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının onay verdiği(!) iktidar medyasına açık. Bu kaçak durumu fark eden Adalet Bakanlığı bürokratı Bilal Çetin gazeteci hanımı dışarı davet ediyor ama çıkarmayı başaramıyor. Bunun üzerine "bari Bakana soru sormayın" diyerek görevini yapmaya çalışıyor. Ancak bu sırada her nedense ve her nasılsa hemen yakında kayıtta bir kamera var ve konuşulanlar da videodan duyuluyor: Basın danışmanı Çetin'in, gazeteciye, Fox TV hakkında bu türden toplantılara giriş yasağı olduğunu ifade etmek maksadıyla "İletişim dairesinden şeyi var" dediği duyuluyor. Sosyal medyada konu "medyada sansür" şeklinde takdim edildi. Sansür suçtur. Çetin'in bu yaptıklarının hukuken suç olmadığını hukukçu olan herkes ve başta bir hukukçu olarak kendisi bilir. Ne de olsa hükümet görevlisidir ve devletinin emrindedir. Zaten rivayete göre kendisi de soruyu engelleyemeyeceğini anlayınca çareyi Bakanını arka kapıdan kaçırmakta bulmuş. Kendisi için bu da bir başarıdır. Ama sonra olanlar daha ilginç. Eski mesai arkadaşı Abdülkadir Selvi şu tweet'i atarak Bilal Çetin'i savunmuş: "Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın basın danışmanı Bilal Çetin birlikte gazetecilik yaptığım bir meslektaşımdır. Nezaketle yaptığı bir uyarı üzerinden şov yapmak, Bilal