Devletin büyük lokması: Ünal

Ön not: Başlıktaki "Devlet" hem o "derin devlet" hem bu büyük harfli Devlet. Ona göre okunaMHP'nin kontrolüne girerek AKMHP olan eski AKP'nin eski kafalı Grup Başkanvekili gafkâr Mahir Ünal affa muhatap olmuş ve yerine, elbette yeni bir affa kadar, gafkâre Özlem Zengin "getirilmiş". (İkisi de gafkâr zira bu köşede ikisini de sık sık gaflarıyla ve kefleriyle misafir ettik ve edeceğiz.) Ankara'da 1920'de devlet kuran Büyük Millet Meclisinin ve 1922'de saltanatı kaldırıp 1923'te Cumhuriyeti ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin şimdiki halde üyesi ve saltanatçı bir grubunun grup başkan vekili Mahir Ünal'ın kafasındaki cumhuriyet tanımı problemli. Aslıdan onun derdi, o Büyük Milleti ve Büyük Meclisini bir şekilde kendisine râm eden inkılapçı M. Kemal ile idi. Onun derdi, "her şeyi o yaptı, o ölümsüz ulu önderdir, başka önder sevmek yasak" diyen Kemalistlerdi. Ama galiba Ünal da bu farkların farkında değildi ki "bütün inkılap kusurları eşittir cumhuriyet" şeklindeki hatalı inancını ağzından kaçırıverdi. Oysa doğrusu "bütün inkılap kusurları eşittir tek adam rejimi" olacaktı. (Kendisini geçen hafta köşemizde bu yönden biz de eleştirdik.) Aslında "cemaat eşittir terör örgütü" diyebilen toptancıların iktidarında "M. Kemal eşittir cumhuriyet" diyen toptancıların suçlanması ve dışlanması ne garip! Ancak biz bu vesileyle başka bir yönden hem kendisini ve hem de kendisini görevden affetmekle yetinip kellesini bağışlayan Kralını eleştireceğiz. M. Kemal'in 1923 ila 1938 arası totaliter iktidarındaki demokrasisiz tek adam rejimiyle Erdoğan'ın iktidarındaki şeklî demokrasili tek adam rejimi çok yönlerden benzer. O zaman da tek seçici vardı, şimdi de tek seçici var. O zaman da "tek adam" hükmediyor ve dilediğini görevden affediyordu, şimdi de "tek adam" aynı şeyi yapıyor. İkincisi dindar görünümlü... Zira Mahir Ünal twitinde "Bugün itibarıyla Grup Başkan Vekilliği görevimden affımı talep ettim. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a bugüne kadar şahsıma duyduğu güven ve verdiği sorumluluklar için müteşekkirim. Kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım." dedi. Şaşırdık mı Hayır. Ucube CHS böyle bir şey. Demek yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı istifa etmek istese onu da affedecek birileri var. Yazık. Çok yazık. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Kürsü Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer twitinde "TBMM başkanvekili hukuki düzenlemelere dayalı usullerle bu görevi üstlenir. Bu görevden bir irade beyanıyla ayrılmasının hukuki niteliği istifadır. Nitekim anayasa ve kanunlarda istifa terimi kullanılmıştır.