''Pâdişahımız gâlip gelecektir!.."

Pâdişah Sultân Ahmed, rüyâ görür bir gece. Uyanınca üzülür! Zîra rüyâsında, bir küffâr kralıyla güreşe tutuşmuş, ama kendisi sırtüstü yere düşmüştür. Görünüşte korkunç bir şey! Ama bu, bir rüyâdır. Ve her rüyâ tâbire muhtaçtır. Kim yapabilir bu tâbiri Adres bellidir. Azîz Mahmud Hüdâyî hazretleri. Acele mektup yazıp gönderir bu velîye. "Rüyâmızın tâbiri nedir" diye. Haberci, dergâha varır. Kapı, vurmadan açılır. Hazret-i Hüdâyî, elinde bir zarfla çıkar. Pâdişahın mektûbunu alır. Zarfı onun eline tutuşturup; "Bu, Pâdişâhımızın mektûbuna cevaptır" buyurur. Haberci zarfı alır. Acele Sultâna ulaştırır. Mektup şöyledir: "İnsan vücûdunda, en kuvvetli