Başörtüsü ve Örtünme Bilinci

Yıllardır sürdürdüğümüz "Aşır Aşır Kur'ân" derslerimiz, AKİT TV'de her Cumartesi ve Pazar günü saat 07.00 - 07.50 arasında yayınlanmaya devam ediyor. Akit TV stüdyolarında yapılan yeni çekimlerimizde Ahzab suresine gelmişken başörtüsü ülke ve dünya gündemine taşındı. Bu vesile ile Ahzab suresinin 59. Ayeti ve Nur suresinin 31. Ayetinde kadınların örtünmelerini emreden talimatları birlikte görelim: "Ey Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: cilbâblarını (dış giysilerini) üzerlerine sıkı örtsünler, bu onların tanınıp da eza edilmemelerine en uygun olandır. Allah çok bağışlamakta ve çok esirgemektedir." (Ahzab, 3359) Görülüyor ki, burada yalnız Peygamberin (s.a.) hanımları ve kızları değil, Nur suresindeki "Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar, zinet yerlerini göstermesinler." (Nur, 2431) ayeti gibi mümin kadınlar da bu hükmün kapsamına dahil edilmiştir Araplarda tesettür (örtünme) âdet değildi. Cahiliyet devrinde kadına saygı yoktu. Cahiliye kadınları arasında erkeklerin dikkatlerini çekecek şekilde göz alıcı biçimde açılıp saçılan, kötü yollara düşen kadınlar bulunurdu. Bundan dolayı kız çocuklarını diri diri gömenler olmuştu. İslâm ise kadının şerefini iffet ve ismetle, vakar ve haysiyetle yükseltiyordu. Nur suresinin "Mümin erkeklere söyle, gözlerini (haramdan) sakınsınlar" (Nur, 2430) ve "Mümin kadınlara da söyle, gözlerini (haramdan) sakınsınlar." (Nur, 2431) ayetleri mümin erkeklerin ve mümin kadınların, yani bir cinsin karşı cinse göz dikmeyip, bakışlarını indirerek, edeplerini ve iffetlerini korumayı öğreterek terbiyelerini yükseltmiş olduğu gibi, Ahzab59. Ayette de imanlı hür kadınların hiçbir şekilde eziyete uğramamalarını pekiştirmek için buyuruluyor ki: "Cilbablarını üzerlerine sıkıca örtsünler." "Cilbâb"; "kadınların elbiselerinin üstüne giydikleri her çeşit giysidir", "tepeden tırnağa örten giysidir", "kadınların