Gerçek bayramlara...

Yarın Ramazan Bayramı Cümlemize mübarek ola!

Köklü İslâm geleneğimizdebayramlar, sıla-i rahim yaparak, akraba ve dostları ziyaret ederek onlarlahasbihâletmek ve din kardeşleri olarak aramızdakimuhabbeti pekiştirmek,küskünlük ve kırgınlıkları onarıp gidermekiçin harika bir vesiledir. Bayramlar Müslümanlar arasındaki kardeşlik, sevgivedayanışma ruhunu tahkim eder ve pekiştirir.

"İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçede (gerçek anlamda)iman etmiş olamazsınız."(Müslim, Îmân 93)hadis-i şerifini hayat ilkesi edinen Müslümanlar olarak,"Ben Müslümanım"diyen herkesi; ülkemizdeki ve yeryüzündeki bütün kardeşlerimizi yürekten bir sevgi ile kucaklamalıyız. Zira Rabbimiz,"Müminler ancak kardeştirler."(Hucurât 4910) buyurmuştur.

Dilimizde 'sevinç ve eğlence günü' demek olan"bayram"kelimesinin Arapçası, sözlüklerde 'âdet halini alan sevinç ve keder; bir araya toplanma günü' anlamlarına gelenîd'dir. Bu kelimenin aslının ıvdolduğu ve 'tekrar dönmek' anlamını taşıdığı bilinmekte ve bu durum kimi lügatçiler tarafından, 'çünkü o her yıl yeni bir sevinçle döner'şeklinde yorumlanarak mevsimlerin dönmesine bağlanmaktadır. Arapçada'îdü'l-fıtrdiye adlandırılan Ramazan Bayramı hicretin ikinci yılından itibaren kutlanmaya başlanmış, Ramazan ayını oruçla geçiren müminler sonraki ayın (Şevval) ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayramaRamazan Bayramıveya bayramdan öncefitre(fıtır sadakası) verildiği için de"Fıtır Bayramı"denilmiştir. Ramazan Bayramı'nda müminler bir önceki ayı ibadetle geçirmenin ve Allah'ın rahmetine nail olma ümidinin sevincini yaşarlar (TDV İslam Ans., "Bayram" md.).

Resulullah (s.a) şöyle buyurmuştur: "Bayram günü melekler sokak başlarını tutarak müminlere seslenirler:'Size lütuflarda bulunan ve üstelik bolca ödüller de veren kerem sahibi Rabbinize koşun! Gece namaz kılmanız istendi kıldınız, gündüz oruç tutmanız istendi tuttunuz, Rabbinize itaat ettiniz, hadi gidip ödüllerinizi alın!'Bayram namazı kılınınca da şöyle seslenirler:'Haberiniz olsun, Rabbiniz günahlarınızı bağışladı, evlerinize doğru yolda olarak dönün; çünkü bugün ödül günüdür'"(Terğîb ve Terhîb, 2533).

Kerim olan Rabbimiz inşallah kulluğumuzdaki kusurlarımızı bağışlar da bizleri"hadi gidip ödüllerinizi alın!"diye müjdelenen mutlu sınıfa dahil eder ve Gazze, Kudüs, Doğu Türkistan, Arakan ve Keşmir'den yükselen feryatları içimize gömerek, Alvarlı'nın bir dua gibi mısralaştırdığı güzel bayram neşesini hep birlikte yaşarız:

Hüzn ü keder def ola,

Dilden hicap ref ola,

Cümle günah af ola,

Bayram o bayram ola.

Ancak, bayram neşesini yaşarken,"Ramazan Müslümanı"tanımlamasını haklı çıkarırcasına, bir sonraki Ramazan'a kadar"Dinarın ve dirhemin, kadifenin ve işlemeli elbiselerin kulu"konumuna düşmeyelim. Sevgili Peygamberimiz böyleleri için"yazıklar olsun!"