Augsburg'taki Katedral'de Osmanlı Sancağı var

Augsburg'ta bulunan büyük bir Katedrali gezmeyi planlıyoruz. Çünkü bu kilisede bir Osmanlı Sancağı'nın asılı olduğunu öğreniyoruz. Bu sancağın ne zaman ve niçin bu kiliseye asıldığı konusunda fazla bir bilgiye sahip olan yok.Avrupa Gezi Notları - GEZİ: ABDÜLBÂKİ ÇİMİÇ - 3 bkicimichotmail.com Kamptan dönüyoruz Ali İhsan kardeşin kamp gezisi boyunca bize tercümanlık yaparak bilgi vermesi takdire şayandı. Tarihe şahitlik eden bir ibret mekânını birlikte gezmiş ve bilgi sahibi olmuştuk. Bundan sonra Kastamonu Lahikası'nda yer alan "Üstad Bediüzzaman'ın İkinci Dünya Harbi Esnasında Yazdığı Mühim Bir Mektubu" okurken daha dikkatli olmak icap edecek. O mektubun farklı kısımlarının bu esir kampı ile ilgili münasebeti olduğunu düşünüyorum. Kamptan Augsbur şehrine dönüyoruz. Augsburg'taki Katedral'da bulunan Osmanlı Sancağı Dachau Esir Kampı gezisinden sonra tekrar Augsburg şehrine geliyoruz. Bu sefer şehrin önemli mekânlarını gezeceğiz. Önce Augsburg'ta bulunan büyük bir Katedrali gezmeyi planlıyoruz. Çünkü bu kilisede bir Osmanlı Sancağı'nın asılı olduğunu öğreniyoruz. Bu sancağın ne zaman ve niçin bu kiliseye asıldığı konusunda fazla bir bilgiye sahip olan yok. Kilise çok görkemli, giriş kısmı ve kapısı ile muhteşem bir bina olarak şehrin merkezinde bulunuyor. Kilisenin meşhur kapısından içeri girdiğimizde bahsedilen Osmanlı Sancağı'nın asılı olduğu bölüme gidiyoruz. Hakikaten üzerinde ayet yazılı olan sancak orada asılı olarak duruyor. Resimlerini çekip kilisenin ilgili kısımlarını inceledikten sonra çıkıyoruz. Ancak bu sancak ile ilgili bir araştırma yapmayı düşünüyoruz. Yaptığımız araştırmada şu bilgilere ulaşıyoruz: "Almanya'nın Augsburg kentindeki ünlü Dom Kilisesi'nde asılı bulunan bir Osmanlı sancağı var. Sancağı gören ziyaretçiler şaşırırken, özellikle Müslüman Türkler duygulu anlar yaşıyor. Dom Kilisesi basın bürosundan edindiğimiz bilgiye göre; Osmanlılarla yapılan bir savaşta ele geçirilen Osmanlı sancağı, 21 Ekim 1689'da Prens Louis von Baden tarafından kiliseye asılmak üzere "Dom Dekanı"na verilmiş. Bir yüzünde;"Lâ ilâhe illâllah Muhammedü'r-Rasûlullah" diğer yüzünde ise; "Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Allâh'ın Rasûlü'dür. Allâh'ın yardımıyla zafer inananlarındır." yazan sancağın kumaşı ipek ve kenarları altın sarısıdır. Sancağın orta bölümü ise kırmızı renktedir. 1957 yılında, Münihli Cornelia Knörle-Jahn tarafından temizlenen ve bakımı yapılan sancak; zamanla yıpranarak asılamayacak duruma geldiği için,1992'de bir kopyası yapılarak tekrar bugünkü yerine asılmış."1 Almanya'dan ayrılıyoruz Artık ayrılık vakti geliyor. 28 Haziran 2022 Salı günü sabah kahvaltısına aslen Adıyamanlı olan Ebuzer ağabeyin evine davet ediliyoruz. Ali İhsan ve Mehmet kardeş ile birlikte kahvaltıya katılıyoruz. Kahvaltı sonrası Ali İhsan kardeş ile birlikte Münich Havaalanına doğru yola çıkıyoruz. Uçağımız iki saat rötar yapıyor. İki saat gecikme sonrası tekrar Türkiye'ye uçuyoruz. Programın değerlendirilmesi 24-28 Haziran 2022 tarihleri arasında icra edilen Yeni Asya Güney Avrupa programı bizim açımızdan gayet verimli ve istifadeli geçtiğini ifade edelim. Önceki senelerde defalarca yapılmış olan bu programa pandemi vesilesiyle ara verilmiş. Hem konular, hem de işlenen mevzular ve yapılan izahlar noktasında bizlere geri dönüşlerin gayet müsbet yönde olduğunu da ifade edelim. İnşâallah bu tür programların devamı gelir ümidindeyim. Avrupa'nın şartları elbette Anadolu'dan çok farklı. Hasbi ve gayur ağabey ve kardeşler Risale-i Nur hizmetleriyle iştigal ediyorlar. Risale-i Nur'un müteferrik yerlerinin bir araya getirilerek okunması resmin ve hakikatlerin tekmiline hizmet ettiği için istifadesi ve istifazası ziyade oluyor. Bunu bu programda da müşahede ettik. Risale-i Nur meslek ve meşrep prensipleri noktasında Yeni Asya hizmetlerinin Avrupa'da önemli bir yere sahip olduğunu gördük. Avrupa'nın her ülkesinde meşverete dayalı hizmetler devam ediyor. Bazı ülkelerde hizmetler daha sistemli hale gelmiş. Almanya bu noktada epey mesafe kat etmiş durumda. Diğer Avrupa ülkeleriyle de koordineli bir şekilde hizmetler sürdürülüyor. Avrupa'nın demokrasi ve hürriyetler açısında ve maddî cihetten terakki etmesi hizmetlerin de inkişafına vesile olmuş. İmanın hürriyet ile parlaması