Selahaddin E. Çakırgil

Star

'Tarihi 'masal deposu' sananların dayanılmaz hafifliği

Bazıları, 2. Abdulhamîd'in iktidardan uzaklaştırılmasıyla, Erdoğan'ın iktidardan uzaklaştırılması çabaları arasında birçok benzerlikler bulduklarını söyleyince, bir siyasetçi, 'Bu benzetmenin tarihi çarpıtmak ve kara propaganda olduğunu' söyledi geçenlerde.Halbuki, Abdulhamîd'i devirenlerle bugünküler arasında benzerlik olduğunu o kendi içinde de k

'Bir dokun, bin âhh dinle Kâse-i fağfûr'dan..'

Okuyuculardan gelen mesajları dikkatle okuyup anlamaya, ek veya başka görüşleri ya da eleştirileri varsa değerlendirmeye çalışırım. Çünkü, onlar kendimi kontrol etmeye yarar. Bazılarına yazılı cevaplar da veririm. Bu gün, bazı okuyucu görüşlerini ve onlara verdiğim cevapları -diğer okuyucular için de ilginç olabileceğini düşündüklerimi- hülâsa olar

'Tekbîr' sadâlarıyla ve 'İslâm' adına yapılan bir büyük inkılâbın 43. yıldönümünde -2-

İran'da 11 Şubat 1979,(Hicrî-Şemsî takvime göre 22 Behmen 1357) tarihinde Şehinşahlık rejiminin bütünüyle çökmesiyle sonuçlanan ve İslâmî ilkeler ve şiarlarla ve 150 bini bulduğu belirtilen kurbanlar verilerek, büyük acılarla gerçekleşen ve uzun bir mücadele tarihi de olan 'Hareket-i İnqılâb-ı İslâmî'ye ve sosyo-politik açıdan büyük çapta zafere er

'Tekbîr' sadâlarıyla ve İslâm adına yapılan bir büyük inkılâbın 43. yıldönümünde

Bugün, 11 Şubat. İran'da asırlardır devam eden Şehinşahlık rejiminin, 11 Şubat 1979 (Hicrî-şemsî takvime göre, 22 Behmen 1357) günü, bütünüyle çökertilişinin 43. Yıldönümü...Özellikle Temmuz-1977 ortasından itibâren büyük Müslüman halk kitlelerinin, 'Allah'u Ekber!' feryadlarıyla ve 150 bin'e yakın kurban vererek yaptıkları dev gösterileri bastırma

'Ego'm yoktur, ama iddia sahibiyim!' deyince, böyle oluyormuş demek ki

TV ekranlarında saatlerce süren tartışma programları oluyor.Hepsini izlemeye vakit de olmuyor, bazılarını dinlemek ise, ayrıca sabır da istiyor.Bir zamanlar adını başarılı bir yüksek bürokrat olarak duyduğum bir ismi, geçenlerde, bir programda gördüm. Hakkında hüsn-i zann besleyenlerin nicelerine, 'Haa, bu muymuş!..' dedirtmiş birisi vardı, ekranda

Bugünün 'sefir-i kebir'leri de, iç siyasette rol almak iştahındalar..

Önce bir NOT: Tayyip Bey ve refikasının Covid-19 salgınından nasiplerini aldıkları yönündeki haber ardından, dudakları dualı milyonlar, onların şifâ bulmaları için niyazlardaydılar.. Ama, sosyal medyada tedavüle konulan çirkin mesajları ve hakaretleri ciddîye almaya bile gerek yok.. Çünkü, kötü bir taifeden beklenmeyen sözler değil, o hakaret ve be

Yâd ellerde yapa-yalnız kalıp ölenlerin trajedisi ve; Samsun'da bir 'oyun'

Yunanistan'a kaçak olarak geçmek isterken, Yunan güvenlik güçlerince belgeleri, telefonları paraları ve hattâ kış şartlarına uygun elbiseleri bile alınarak, sopalarla dövülerek ve silâh zoruyla Türkiye tarafına kovulan Hind, Pakistan, İran, Afganistan ve Bangladeşli oldukları anlaşılanlardan 19 kişinin İpsala sınırındaki çalılıklarda incecik iç çam

Sert bir 'diplomatik kış' yaşanırken, içte ve dıştaki gelişmeler

Kışın oldukça soğuk günlerinde 'sıcak' ve sert bir 'diplomatik kış'da yaşıyoruz. Türkiye, kendisine karşı Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de, hangi güçlerin kuklası oldukları bilinen terör örgütlerinin gizlendiği yerleri, evvelki gün -80 kadar savaş uçağının katılımıyla- bir kez daha, 8-10 saatlik bir hava bombardımanıyla ezdi. Üstelik de, 'O bölgelerde

'Ey ahali! Meşrûtiyet nedir, bilir misiniz'

Trabzon'da binlerce insanın bulunduğu bir alanda, 10 yaşlarında bir çocuğun ağlayıp yalvararak, 'Cumhurbaşkanı Amcası'na ısrarla ulaşmak istemesine, Tayyib Bey'in olumlu karşılık vermesi, onun alışılmış davranış şekillerindendi. Ama, o çocuğun mikrofonu eline alıp, KK Bey aleyhinde 'Hain!' demesi ve bunun canlı yayında önlenememesi, bir yol kazâsıy

'Hristiyanlık ve Yahudilik' oldukça; 'anti-semitizm' son bulur mu

Geçen hafta, bir ünlü sitede, 'Türkiye Yahudileri' ve 'İstanbul'daki Yahudi mirâs ve kültürü'nün giderek yok olduğu'nu konu edinen bir makale ilgimi çekti..Özetle şöyle deniliyordu: 'İstanbul'da, (Yenikapı'dan Taksim'e giden) metro, Haliç'ten geçerken, yolcular karşıdaki büyük binanın dış cephesinde kocaman bir yazı okurlar: 'Kendini 'öteki' gibi h