Mehmet Şerif Cebe

Yenisöz

Gurbetteyiz

"Sürüldük gurbete, başladı çilemiz!Dünya durdukça bitmez sınavımız!"İnsan, sürgün yemiş bir varlık olduğu için yani sürüldüğü yeni yurdunda iki çetin durumla karşıkarşıya kaldı: Birincisi: Çile. Yerinden yurdundan uzaklaştırılmış olan garip insan; yeni yerine uyumsağlayabilmek, alışabilmek, üzerindeki olumsuz havayı savabilmek için çok çile çekti.

Yerel yönetimlere doğru

"Belediye" kelimesi; Arapça "beled" kelimesinden türetilmiş ve günümüzde şehrin yönetim organı anlamında kullanılmaktadır. Şehirler insanların birlikte yaşadıkları sosyal ortamlardır. İnsan sosyal bir varlık olduğu için tek başına yaşayamaz. İnsanların bir arada yaşamalarının amacı da birbirlerine el birliğiyle yardım etmektir. Bu, bir arada yaşama

Yazmak

Yazmak yazmamaktan iyidir. Çünkü bir Müslüman olarak "Emr-i bil ma'ruf; nehy-i anil münker!" Yani, iyiliği öğütleme; kötülüğü de uygun bir dille önlemeye çalışma emriyle sorumluyuz. Ayrıca bir insan olarak, bir aydın olarak yanlışları emme basma tulumba gibi kafa sallayarak onaylamaktansa; yanlışları kuralına uygun olarak; yani "zülf-i yare" dokun

Kaybettik sınavı

İnsanlık bugün çetin bir sınav veriyor. Yahudisi, Hıristiyan'ı, Müslüman'ı, insanım diyeni! Öyle bir sınav ki soruları cevapsız kalmış! Öyle bir sınav ki canıyla sınanmakta insanlar! Korkunç bir sınav! Öyle korkunç ki bu sınav; dünyada ancak Firavun "çocukların boğazlanması sınavı"na tabi tutmuştu... O zaman da Ebeveynler çocuklarının canıyla sınan

Emek (li)

Emek: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü; alın teri; uzun ve yorucu, özenli çalışma. (TDK) Emek kelimesinin yukarıda verilen anlamlarına göre "emekli" kelimesinin anlamını düşündüğümüzde; geçmişte belli bir süreliğine bir işe emek vermiş, alın teri dökmüş; çaba harcamış, çile çekmiş ve sonunda üzerine düşeni yapmış olmanın mutluluğ

Allah'ın Rahmeti (2)

Geçen haftaki yazımda özetle; Allah'ın rahmetiyle Hz. Musa'nın bebekken zalim Firavun tarafından boğzalanmaktan kurtulduğunu ve Allah'ın rahmeti olarak nitelediğimiz bu ve buna benzer olağanüstü olayların Allah'ın hiç beklemediğimiz bir zamanda ve tarzda yardım edebileceğiyle ilgili Prof Dr. Seyyid Kutup'tan şunu öğrenmiştik:"Olağanüstü olayların ç

Allah'ın rahmeti (1)

Kasas suresi, 289. ayet: "Firavun'un karısı; "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur ya da onu evlat ediniriz!" dedi. "Onlar işin sonunu sezemiyorlardı. (Onu almakla hata ettiklerini bilmiyorlardı. Çünkü büyüttükleri bu çocuk; ileride Firavun'nun saltamatına son verecek olan biri olacağını bilselerdi onu orada öldürürler

İnsanlık suçu

Bugünkü İsraillilerin dedeleri olan İsrailoğulları, Kur'an-ı Kerim'deki adıyla (Beni İsrail Kavmi) Hz. İsa'nın (a.s.) kendi ırklarından olmamasını bir türlü hazmedemedikleri için Hz. İsa'yı (a.s.) öldürmek istediler ve Hz. İsa'ya (a.s.) inanıp Allah'ın tevhit dinine girenleri gizlice şehir şehir, köy köy, ilçe ilçe ve sokak sokak arayıp putperest p

Gececioğulları ve dostlarına

İlginç ve çelişkili olan zalim İsrail, ABD ve BATI devletlerinin günümüzdeki birlikteliklerinin geçmişin üzerine sünger çekildiğini, unutulduğunuunutturulduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir. Bu devletlerin, dünyayı bu birlik gücüyle darmadağın edip olmadık zulümler işledikleri de gözümüzün önündedir. Oysa bu milletler geçmişte dost değil,

Filistinlilere uygulanan soykırımın düşündürdükleri (2)

Hitlerin başını çektiği Alman Nazileri, Yahudilere "holokost"soykırım" uygulayarak acımasızca işkencelerle; fırında yakarak; tankların geçemediği bataklıklara onları canlı canlı dolgu malzemesi olarak kullanarak paletlerin altında ezdi. 2. Dünya Savaşı'nda 6 milyon Yahudi öldürüldü. Yok olma noktasına gelen Yahudiler çaresiz dünyanın çeşitli ülkele