Mahmut Övür

Sabah

Ankara'da bu havayı hiç görmedim

Öncekiler bir yana, büyük sınamaların yaşandığı son 10 yılda birçok seçim kazanıldı, birçok küresel düzeyde başarıya imza atıldı, ama hiçbirinde dün Ankara'da gördüğüm pozitif havayı görmedim. Ankara'da bambaşka bir rüzgâr esiyor. Buna yol açan şey, sadece cumhuriyetin 100'üncü yılında zor bir seçimin kazanılması değil, o seçimin iki turda bitmesiy

Babıâli'nin duayeni Mehmet Barlas

Eskiden medya diye bir şey yoktu, Babıâli vardı. Osmanlı'nın son döneminde hükümet merkezi bugünkü İstanbul Valiliği'ndeydi ve oraya Babıâli denirdi. Sonra bu mekânın bulunduğu Cağaloğlu semti, gazetelerin merkezi olunca oraya da Babıâli dendi. Herhalde bir hikmeti var, demokrasilerde 4'üncü kuvvet olan basın bizde belki de hükümet merkezi olan "Ba

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'na ikinci şansı verir mi

Tek parti dönemi dâhil CHP tarihinde ne bir "özeleştiri" geleneği ne de "Biz nerede yanlış yaptık" sorgulaması oldu. "En akıllı, en ilerici, en çağdaş" onlar olduğu için yanlış yapma ihtimalleri de yoktu. Kılıçdaroğlu dönemi de farklı olmadı. Her seçim yenilgisinin suçlusu hiç değişmedi: Ya "cahil halk" ya "medya" ya da partinin MYK'sından birkaç k

Demirtaş'ın siyasete 'şüpheli' vedası

Seçim bitti, iktidar yeni dönüme hazırlanırken, muhalefetteki her partinin içinde derin bir hesaplaşma var. Bu açıdan CHP'nin kuyruğuna takılan HDP cenahında ilginç şeyler oluyor. Önce seçmenin tavrına bakalım. AK Parti döneminde nefes alan HDP'li seçmen, bu seçimlerde küçük de olsa bir hesap sorma başlattı. 14 Mayıs'ta HDP oylarını en az yüzde 4 d

Ey Türk solcusu, bak Brezilyalı yoldaşların ne diyor

Çok yazıldı, hatta küresel merkezlerin en etkili gazetelerinden Washington Post, 14 Mayıs 2023 seçimlerini, "Dünyanın en önemli seçimi" ilan etti. Sadece gazete ve dergilerin kapağına bakmak bile emperyalist merkezlerinin Türkiye seçimlerine nasıl baktıklarını anlamaya yeterdi. Batı içeriden ve dışarıdan bütün güçleriyle Başkan Erdoğan'ın "seçimle"

Liderlik

Küresel sistem ekonomisi ve siyasetiyle kendini yenileyemediği için derin bir krizin eşiğinde. Böyle zamanlarda devletlerin ve toplumların ayakta kalması, ülke gemisinin sağ salim bir liman varması ancak "Büyük Liderlik"le mümkün. Birkaç gün sevgili dostum Dr. Murat Yılmaz, içinden geçtiğimiz zaman diliminde dünyanın; "Derin bir Liderlik Krizleri d

Siyasetçi mi algı operatörü mü

Bilgisayar ve ardından arama motorlarının hayatımıza girdiği günlerde, espri konusu yapılan hoş bir olay anlatılırdı. Farklı uluslardan insanlara arama motorlarının önemini anlatmak için "İstediğiniz soruyu sorun" diye bir test yapılmış. Sıra Türk'e gelince, bilgisayarın başına geçmiş ve ikili karşılaşmalarda sorulan şu klasik soruyu sormuş: "Ne va

Samimi siyasetçi mi, 'kimlik nakli' siyasetçisi mi

14 Mayıs seçim sonuçları sadece Türkiye'yi yanlış analiz eden siyasetçilere değil, beklentilerini analiz diye sunan akademisyenlere, araştırma şirketlerine ve tabii kanaat önderi havasında sabah akşam televizyonlarda yorum yapan gazetecilere de ağır bir tokat oldu. Onların rehberlik ettiği sosyalist sol, sol görünümlü CHP ve HDP, onlara siyaset müh

Ümit Özdağ ile Buldan aynı safta

Sonunda siyaset için "her yol mübah" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, göçmen düşmanlığında sınır tanımayan çıkışlarıyla bilinen Ümit Özdağ'ı da yedili koalisyona katarak ne kadar "çaresizlik" içinde olduğunu gösterdi. Görünen o ki, "Baharlar gelecek" diye çıktığı siyasi yolculuğunu ilkeli bir çıkış yapan Sinan Oğan'ın dediği gibi "payız"la yani "sonbahar"

Sinan Oğan'ın tavrı ve Kılıçdaroğlu siyaseti

Yedili koalisyonun cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs yenilgisini geçici de olsa atlatmak için hiç zaman kaybetmedi. Önce muhalif seçmenin sorgulamaması ve öfkesini kendisine yöneltmemesi için rotayı aşırı milliyetçiliğe kırdı. Elini masaya vurdu, "vatan" kavramını öne çıkardı ve yaklaşık 6 milyon Suriyeli sığınmacıyı da yeni düşman i