Kâzım Güleçyüz

Yeni Asya

Gece ev basma ayıbı artık bitsin

"Churchill demokrasiyi şöyle tarif ediyor:'Sabahın köründe, alacakaranlıkta kapınız çalındığı zaman, bunun sütçü olduğundan emin olmanın adıdır demokrasi.' Aslına bakarsanız, bu, korkusuz yaşama hakkının çok güzel ifadesidir. Kapınızı, sabahın köründe kimse çalmaz, çalamaz. Yani, ne kişiler çalar, ne devlet çalar. Çalsa çalsa sütçü çalar. Sütçüden

Gerilim taktiği artık geri tepiyor

Tek adam rejimi kendi ürettiği sorunların altında kalıp ülkeyi her alanda giderek büyüyen sıkıntılara sürükledikçe, şimdiye kadar tek taraflı propagandaların ve ağır baskı politikalarının sonucu olarak gidişatın farkına varamayan toplum, bilhassa ekonomideki kötüleşmenin cebini yakmaya başlamasından sonra uyanıp tepki vermeye başladı.Üretip büyüttü

15-20 Temmuz, cemaat algısını tahrip etti

Büyük İstanbul gazetesinde Adnan Deniz'e verdiğimiz mülâkata devam ediyoruz:- Günümüz yeni dünya düzeninde cemaatlere hangi bakış açısıyla bakılıyor. Etkinlik dereceleri dün mü, bugün mü çok fazla Ve gelecekte nasıl bir etki derecesine sahip olması bekleniyor - 15-20 Temmuz süreci maalesef cemaatler algısını oldukça tahrip etmiştir. Cemaatler üzeri

İktidar sıkışırken, muhalefet gevşedi

Yeni yıla da zam yağmuruyla giren iktidara yönelik tepkiler devam ediyor. Kış ortasındaki fâhiş elektrik ve doğalgaz zamları, akaryakıt fiyatlarının görülmemiş seviyelere çıkması, market ve pazarlardaki pahalılığın cep yakmaya devam etmesi herkesi zorluyor.İktidar ve zengin ettikleri dışındakiler hariç. Doları iki ayda 9 liradan 18 liraya çıkarıp s

15-20 Temmuz yargısı için hesap vakti geliyor

Geçen yılın Ağustos ayında Saraya sunulduğu belirtilen ve 15-20 Temmuz sürecinde yapılanlardaki hukuka aykırılık ve çelişkilere bir nebze de olsa temas eden bir rapordaki bazı anekdotların Independent Türkçe tarafından servis edilmesinin ardından, Cumhuriyet gazetesinde de ilginç bir bilgi çıktı.Barış Pehlivan'ın aktardığı bu bilgi şöyle: 2018'de r

KYK yurtlarından cemaatlere

Enes Kara'nın yürek yakıcı intiharını cemaatlere yönelik yeni bir algı ve linç operasyonu için kullanma eksenindeki kampanyalar hız kesti ve yerini yeni gündemlere bırakıyor.Ama konu kapanmadan bazı önemli hususları kayda geçirmekte fayda görüyoruz. Bunlardan biri, bir okurun şu mesajında: "Üniversite yakınındaki hastanenin âcil servisinde çalışan

KHK'lı ailelerin mağdur çocukları

Saraya sunulduğu belirtilen malûm rapordaki itiraf ve tavsiyelerden biri, "örgüt" mensuplarının çocuklarının dışlanmaması idi.Raporu yorumlarken ifade ettiğimiz gibi, iş işten geçtikten sonra dile getirilen bu tavsiyeler hem çok gecikmeli, hem de eksikti. Güncellenip Saraya sunulduğu tarih olan Ağustos-2021'den bu tarafa uygulamada da değişen birşe

Hekimoğlu İsmail'in ardından

Hekimoğlu İsmail mahlâsıyla tanınan Ömer Okçu, hafta sonu berzah boyutuna taşınan 90 yıllık ömrünü 20'li yaşlarından itibaren Risale-i Nur hizmetlerine vakfetmişti.Şahiner'in Son Şahitler dizisinin ilk cildindeki hatıralarında, 1954-55 yıllarında, bizzat okuyamadığı Osmanlıca Risaleleri dağıtırken, "Bu kitaplarda ne yazıyor" diye soranlara "Siz hoc

Cemaat, istinat noktasıdır

Büyük İstanbul gazetesinde Adnan Deniz'e verdiğimiz mülâkata "cemaat" bahisleriyle devam edelim:- Küreselleşen dünyada birey faktörü "tabiri caizse" kutsallaştırılırken ve bireye özgü yeni bir dünya inşa edilirken bireyin tam karşısında bir konumda ve bambaşka bir anlayışı savunan cemaatlerin bu tutumunu nasıl değerlendirirsiniz "Şahıs" ve "şahs-ı

Evleri de mi kapatacaksınız!

Enes'in hepimizi derinden üzen vefatını fırsat bilerek yine bayat önyargılara dayanan suçlamalarla aynı kampanyalar başlatıldı:"Cemaat yurtları, el konulup kapatılsın." En azından şimdilik işi o noktaya vardırmayan, ama "Devlet denetlesin" diyenler de var. Ama ikisinin de çıktığı yer aynı. Herşeyin devlet tekelinde olduğu eskinin en katı sosyalist