Haşmet Babaoğlu

Sabah

Haftanın notları: Korkma! Korkarsan...

Özgüven modası çıkmıştı, elinde yok, kendinde yok, çevresinde yok; öğrenmeyecek, çalışmayacak, çabalamayacak ama ille de herkes özgüvenli olacak! Sev istiyorlardı, onu sev, bunu sev, kendini sev. İyi de nasıl Ya sevilecek bir şey yoksa Ya sevmek de bir tür "beceri" geliştirmeyse Hayır, buyruk verilmişti; seveceksin! Mutluluk terörü malum. İlle de m

Mutluymuş...

Geçenlerde ilk "humanoid" robot AI-DA ve diğer seçkin(!) robotlar BM zirvesine katıldılar. Tam da orada "Dünyayı daha iyi yönetiriz" falan dediler. Şimdi oturup düşünün... Robotlar mı yoksa onları oraya getiren "üreticileri" mi siyaset sahnesiyle dalga geçti Bizi eğlendirerek uyutuyorlar mı Yapay zekâ vesaire diye diye... AI-DA'yı tanıyor musunuz

Çalışmanın büyük dünyasında 'küçük' insanlar

"Bir arkadaşımın okulunu bir yıl donduran oğluna şehrin büyük restoranlarından birinde servis işi bulduk... Sabah 9, gece 1'e kadar... On bin lira... Giyeceği siyah pantolon, ceket ve beyaz gömlek de kendisinden... Çocuk düşündü, düşündü... Turşusu çıkacak ama aldığı parayla ailesinin kira masrafına bile doğru düzgün katkı yapamayacak... Sonra vazg

Global şoklar, orman yangınları, vd.

Atlamayalım... Orman yangınları, iklim değişikliği, yeni hastalıklar... Hepsi artık uluslararası güçlerin müdahale gerekçesi olacak. Nasıl yani Şöyle... Birleşmiş Milletler, buna hazırlanıyor. Haberimiz var mı Medyada BM'nin "Global Şoklar İçin Acil Durum Müdahale Raporu"ndan bahsediliyor mu Üstelik BM sitesinde rapor var ama iki hafta önce Google'

Gerginlik için yeni işaret

Dünyanın üçüncü büyük tirajlı gazetesi, Almanların Bild'i geçen gün şöyle yazdı... "NATO zirvesinde diplomatlar şaşkına döndü: Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun sürecek bir barış ve iletişim kanalının kurulması için siyasi bir anlaşmaya vardılar. İki isim ve heyetleri arasındaki görüşmenin yarım saatten fazla sür

Kundera'yla bir pazar günü

Sevmediğim bir dünya ile yüz yüze, özgür bıraktın beni. Ve bu dünyayı sevmediğimi söyleyebiliyorsam bu, sen artık yanımda olmadığın için... (Kimlik) Gözü "daha yükseklerde bir yerde" olan herkes günün birinde gözünün kararabileceğini hesaba katmalıdır. (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği) Yavaşlığın keyfi neden yitip gitti Ah nerede geçmişin aylakla

Haftanın notları: 15 Temmuz

Üzgünüm... Ama hatırlatacağım. Çünkü tam günündeyiz ve bazı "yamukluklar"ın çok erken başladığını bilmek durumundayız. 15 Temmuz'dan dört ay sonra şöyle not düşmüşüm bu köşede: "Bir tür ruhsal kayganlık ve pişkin bir kayıtsızlık... Bunu nasıl beceriyorlar, aklım almıyor. Sosyal medya sayfalarına bakıyorum, konuşmalarına kulak veriyorum, davranış ve

1939 yazı

"21 Temmuz 1939, Cuma. Bugün bütün Avrupa' da güneş var, parlak bir temmuz güneşi. Paris'te, Berlin'de, Roma'da, her yerde güneş ışığının peşinde insanlar... Almanya'da bulunan yüzlerce açık yüzme havuzu, suni gölet ve nehir kenarları güneşe hasret kalabalıkların hücumuna uğruyor. Bugün Hamburg'da Nasyonal Sosyalist 'Sevincin Gücü Birliği'nin topla

NATO değişir mi

NATO'nun 15 Temmuz darbe girişimindeki yeri ve hemen ardından gösterdiği reaksiyon için tek bir kelime yeterlidir. O kelimeyi büyük harfle yazıyorum: REZALET. Henüz FETÖ ve NATO bağlantısı yeterince kamuoyuna açılmadı. Ama o gece İncirlik Üssü'nün kullanılmasından, NATO üslerinin kaçak FETÖ'cülere sığınak olmasına kadar bildiğimiz birçok şey bu rez

Bir düşünün bakalım!

Yağmurlar da bir tuhaf yağıyor, diyeceksiniz... Dolu, çamur, sel... Fırtına, kıyamet... Çok uzun dönemli kayıtlara göre pek de tuhaf sayılmaz ama diyelim ki öyle.. Ama dere yataklarına şehirler yerleştirdiğimizi çarçabuk unutuyoruz... Heyelanlı bölgelerde zayıf tabanlı yollar yaptığımızı unutuyoruz... Sonra gelsin en kolayı... İklim değişikliğinden