Ali Rıza aydın

Yeni Asya

Vefâ denen işte, bu

İnsan, âciz; eli kısa, ömrü kısa.Bunu fark ettiği, elinden hiçbir şeyin gelmediğini gördüğü zaman, Mevlâ'sının kapısına dayanır; mahzunane gece gündüz yalvarır. "İki iyilikten bir iyilik" sözü, zaman zaman söylenir. Bunu, dermansız dertlere duçar olmuş yakınları için, Yaradan'dan "medet" dileyen kimselerden duyarız. Elbette ki böyle sözler, çaresiz

Moral

Moral kelimesinin önde gelen manası, "Temel ahlâkî ölçüler"dir. Kişinin "zorluklara, problemlere dayanma gücü; mutluluğu, neşesi" manasına da gelmesinden başka, moral, "erdem", yani insanı iyiye, doğruya sevk eden ruhî olgunluk" manasını da ifade etmektedir.Hem gerçek hem de mecazî manada kullanılan ve dilimize Latinceden gelmiş olan "moral", insan

Ecdâdı anlamak

Ecdâd (tekili: cedd), babalar, büyük babalar, dedeler; atalar. Yani, önceden gelen aynı soyun büyüğü.Bilmemekle, bilineni ketm etmek; gerçekleri gizlemek birbirinin tam tersi. Büyükleri bilmek, geçmişine değer vermek, ecdadına sahip çıkmak, kendini bilmek; esasen, kimliğine değer vermek demektir. Çünkü biz, duvar kovuğundan çıkmadık; gökten zembill

Çaresizlerin çaresi

Şu dünyada imtihanlar rengârenk.Kimi insan malıyla, kimi canıyla; kimileri sağlığıyla imtihan oluyor. Zaten burada da, bunun için bulunmuyor muyuz Teferruatı Risale-i Nur'da ifade edildiği üzere, kapkaranlık bir gecede denize atılan Hz. Yunus peygamberin o meşhur "Lâ ilâhe illâ ente sübhaneke innî küntü minezzâlimîn" duâsı, nasıl ki Cenab-ı Hakk'ın