Ahmet Gürsoy

Yeniçağ

Böyle siyaset mi olur

Türkiye'de siyaset gittikçe çirkinleşiyor. Siyasetin konusu ülke sorunları olması gerekirken tam tersi oluyor ve kişiselleşiyor. Halk unutulmuş durumda. Halk unutulunca, temel sorunlar tartışılmaz tabii. Ne tartışılacak Kişiler! Tam da öyle oluyor. Ülkemiz açısından çok feci bir durum. Dava ülke değil, sen ben davası. Çamur siyaseti. Sanıyorlar ki,

İstibdat vesayet midir

"Kahrolsun istibdat! Yaşasın hürriyet!" Basit bir sloganmış gibi durduğuna bakmayın. Bir devrin hikâyesini anlatıyor. Hem de uzun süren bir devrin. Başka Siyasal anlayışın dışa vuran kısmı olsa da arkasında politik bir düşünceyi beraberinde taşıyor. İçerik derinleştirildiğinde Rousseau'nun siyaset felsefesine kadar götürülebilir. Dilerseniz meseley

İşçiler sadece solun gündemi mi

Liberaller, milliyetçiler ve muhafazakârlar üretim faktörlerinin en kritik ve en mühim kesiminden hiç söz etmez. Kimdir o kesim İşçiler! Bu kesimi sola bırakmışlardır. Neden böyle Çünkü 19. yy başından itibaren K. Marks, sanayinin ve üretimin en büyük kitlesi ile (emekçilerle), teşebbüsü (sermayeyi), karşı karşıya konumlandırmış, işçinin yanında ye

DEVA-Gelecek yol ayrımı

Olaylar, gelişmeler ve bağlı olarak gündem bir ırmak gibi akıyor. Doğrusunu isterseniz hangisine odaklanacağımızı şaşırıyoruz. Birini seçsek öbürü kalıyor. Bugün 6'lı İttifakla söze başlayalım. Kuraldır. Şartlar değişirse, buna uyum sağlamak zorunda olan aktörler de değişir. Nitekim öyle oldu. Seçim kuralları, iktidar tarafından, iktidarın çıkarına

Şüphe...

Yaşadığımız gelişmelerin seyrine ve olaylara bakıyorum, olup bitenlerde bir terslik bulunduğu, apaçık olduğu halde yönetenler hiçbir şey yokmuş veya olmamış gibi davranıyor. Hâlbuki olup bitenler Türkiye'nin aleyhine olan gelişmeler. Ya önlem alınmayı veyahut haklarında karar vermeyi gerektiriyor. Bu durumda ister istemez şüpheleniyorum. Acaba bile

İhanetHoybun devam ediyor

Biz millet olarak ne yaparsak yapalım, asla kendimizi iç ve dış düşmanların fırsat kollamasından kurtaramayacağız. Bu sebeple güçlü bir Türkiye kurmak, inşa etmek, ayakta tutmak zorundayız ama söylediğim gibi düşman peşimizi bırakmıyor. Maaşını Türk Milletinin vergilerinden alan, TBMM'nin çatısı altında temsil yetkisine sahip Ermeni kökenli Garo Pa

Mevcut durumun muhasebesi

Türkiye, geride bıraktığı 20 yılını, iktidarın deneme-yanılma ve test etme süreciyle geçirdi. Amaç, "nasıl kalıcı bir iktidar kurarım" sorusuna cevap aramaktı. Buldu mu Evet! Bahçeli'nin her zamanki yardımıyla buldu. Adı, Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Dünyada benzeri yok. Siyaset bilim böyle bir sistemi hiç kimseye öğretemiyor, çünkü bi

İnsan harcama makinesi

Demek ki neymiş Çok üniversite açmakla istihdam sorunu çözülmüyormuş. Hatta çok üniversite bir noktadan sonra başlı başına hayal kırıklığı yaratabiliyormuş. Türkiye, AKP iktidarları sürecinde yönünü kayıp etti. Şu anda aradığı şey aslında kayıp ettiği yönü tekrar bulabilmek. Bunun için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem öneriliyor. Yarı başkanlık si

İftiradan bıktık

İkide bir lafın medreselerin kapatılmasına oradan da Atatürk'e getirip "camilerin ahır yapılmasına" bağlanmasından sıkıldık. Bu lafı kullanmak istemiyorum ama artık hak ettikleri kanaatindeyim "gericiliğin" iftirasından bıktık. "Gericilik", çünkü değişimi, ilerlemeyi ve gelişmeyi istemiyor. Zamanın ruhunu kabullenmiyor. Tarih donsun ve kendini süre

İnsanlar neden ağlıyor

Arkadaş, bir ülkede işbaşındaki hükümet, bilerek ve isteyerek her şeyi çarpıtabilir mi Evet, çarpıtabilir. Bilerek ve isteyerek, göz göre göre apaçık, herkesin gözünün içine de baka baka yanlış yapıp, sonra da bunu doğru diye seçmenine kabul ettirebilir mi Evet ettirebilir. Peki, bütün bunları yaptıktan sonra hâlâ seçmen desteği arkasında olur mu H