Ahmet Gürsoy

Yeniçağ

Cumhur ortakları ne düşünüyor

Tek konulu bir yazı yazayım dedim ama olmuyor. Çünkü yazacak çok şey var. Sırasıyla bir iki kelam edelim. 1-Ne saray ve ne de ortakları ülkemizdeki yıkımı konu ediniyor. Şeker fabrikalarının arazisi ranta açılıyor. Konut yapılabilecekmiş. Hâlbuki Türkiye, şeker üreten ülke iken, satın alan ülke haline getirildi. Türkiye'nin bu kaybını Bahçeli de, P

İktidarın tükenmişlik buhranı

İçinde bulunduğumuz siyasal süreçte her şey yolunda ilerlemiyor. Türkiye, ekonomik olarak ağır bunalımlara doğru sürüklenirken, siyaset olarak da birçok açmazla karşı karşıya bırakılmış durumdayız. Mevcut vaziyetimiz kısaca şöyle: 1- Türkiye'de siyasi ahlak çökmüş durumda. Zaten yerli yerinde değildi, şimdi tam çöktü. Ahlak deyince halkımız, daha ç

Öyle fetih kutlanmaz

Fetih günü tamam da bir de işgal günü var. Devamında bir de ad günü var. Eğer yönetenlerde bir tarih felsefesi yoksa söylemlerin peşine takılıp giderler. Bizde yaşanan manzara budur. "Fethin 569'uncu yıl dönümünü kutluyoruz..." Kutluyorsunuz da nasıl kutluyorsunuz. O 569'uncu yılı kutlamanız için herkese bir Atatürk lazım geldiğini biliyor musunuz

Kaos planı

Gazetelerde yer alan haberlere göre Erdoğan ilk defa yakın dostlarına "yenilgiden" söz etmiş. Bu durumda kaçınılmaz sonu görmüş diyebiliriz. Erdoğan bu dostlarına diyesiymiş ki "Meclis'te çoğunluğu kayıp ediyoruz. Cumhurbaşkanlığında şansımız var." Olabilir mi Böyle düşünmüş olabilirler. Neden bunu söylüyorum Açıklayayım. Bundan önce ittifakla seçi

Millî bilinç farkındalığı

Soru şu: Türkiye'de PKK sorunu neredeyse 50 yıldır var ve halen daha sürmekte değil mi Evet! Madem öyle, PKK'nın sürekli var olmasını sağlayan ana kaynak nedir İnsan. Yani, insan kaynağı sayesinde PKK vardır ve hayatını sürdürmektedir. Öyle mi Öyle. İnsan kaynağının özü nedir Nüfus. O halde PKK'nın halen daha var olmasının gerisinde yatan temel etk

Kötüye gidiş

"Gerilemekteyiz" lafını çok yazmaktayım. Farkındayım ama buna dikkat çekmemiz gerekiyor. 2021 yılı verilerine birlikte bakalım. - 'Hukukun üstünlüğü endeksi'nde 139 ülke arasında 117'nci sıraya geriledik. - 'Basın özgürlüğü endeksinde' ise 180 ülke arasında 153'üncü sıraya geriledik. - Mali Eylem Gücü'nün raporunda kara parada gri listeye düşmüş bu

Çamur siyaseti

Ülkenin en kritik, en temel acil çözüm bekleyen sorunları duruyor. Buna rağmen hükümet sorun çözmek yerine muhalefetle dalaşıyor. Bu sebeple Türkiye ilerlemiyor, geriliyor. Bakın millî gelire. Kişi başına düşen millî gelir düştü. Sorun mu Hem de nasıl bir sorun. Biz Osmanlı dönemini yaşamış bir milletiz. Gerilemenin nereye varacağını biliyoruz. Eği

Böyle siyaset mi olur

Türkiye'de siyaset gittikçe çirkinleşiyor. Siyasetin konusu ülke sorunları olması gerekirken tam tersi oluyor ve kişiselleşiyor. Halk unutulmuş durumda. Halk unutulunca, temel sorunlar tartışılmaz tabii. Ne tartışılacak Kişiler! Tam da öyle oluyor. Ülkemiz açısından çok feci bir durum. Dava ülke değil, sen ben davası. Çamur siyaseti. Sanıyorlar ki,

İstibdat vesayet midir

"Kahrolsun istibdat! Yaşasın hürriyet!" Basit bir sloganmış gibi durduğuna bakmayın. Bir devrin hikâyesini anlatıyor. Hem de uzun süren bir devrin. Başka Siyasal anlayışın dışa vuran kısmı olsa da arkasında politik bir düşünceyi beraberinde taşıyor. İçerik derinleştirildiğinde Rousseau'nun siyaset felsefesine kadar götürülebilir. Dilerseniz meseley

İşçiler sadece solun gündemi mi

Liberaller, milliyetçiler ve muhafazakârlar üretim faktörlerinin en kritik ve en mühim kesiminden hiç söz etmez. Kimdir o kesim İşçiler! Bu kesimi sola bırakmışlardır. Neden böyle Çünkü 19. yy başından itibaren K. Marks, sanayinin ve üretimin en büyük kitlesi ile (emekçilerle), teşebbüsü (sermayeyi), karşı karşıya konumlandırmış, işçinin yanında ye