Savaşla barış arasında...,

"Dün Türkiye Cumhuriyeti'nin yolunu açan, devrimler aracılığıyla bu topluma onurunu kazandıran zaferi kutladık. Atatürk'üm, Mustafa Kemal'im diyerek o yüce insanı, ve silah arkadaşlarını andık. Bedenimin, ruhumun, kimliğimin her zerresine işlemiş Atatürk sevgisi ve saygısının, bağımsızlık savaşı kadar, milli egemenlik kadar, Aydınlanma ve çağdaşlaşma devrimlerinden kaynaklandığı bilinciyle şimdi onun düşüncelerine, ilkelerine her zamankinden daha çok sahip çıkmamız, onun rehberliğine sığınmamız gerektiğini tekrar tekrar haykırıyorum. Türkiye Cumhuriyeti sadece dış güçlere karşı savaşılarak kurulmadı. Asıl önemli olan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı, içimizdeki gerici güçlere karşı da savaşılarak kuruldu. Bugün iktidardakiler bunu unutabilir ama bizler unutmamalıyız. GENÇKEN SANIRDIM Kİ... Bir zamanlar gençtik, güzeldik ve dünyayı değiştirmeye azmetmiştik. Hangi ülkenin vatandaşı olursak olalım başka bir dünya mümkündü.Ben gençken sanırdım ki ilerideki yıllarda Türkiye Cumhuriyeti, vahşi kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesi verecek! Oysa geldiğimiz duruma bakın: Yeniden padişahlığa karşı mücadele eder olduk. Monarşiye ve teokrasiye karşı, cumhuriyet ve laiklik mücadelesi, Aydınlanma mücadelesi, "muasır medeniyet" mücadelesi, "akıl ve bilim yolunu seçme" mücadelesi vermek zorunda kalıyoruz!Yarın ise 1 Eylül Dünya Barış Günü (1 Eylül 1939-Faşizmin yükselişi Hitler Almanya'sının Polonya'ya saldırması). 1981'de Birleşmiş Milletler tarafından ilan edildi. Ancak sonradan 2001'de 1 Eylül yerine 21 Eylül Dünya Barış günü olarak kabul edildi. Öyle ya da böyle ne fark eder ki!Kin, öfke ve nefret dili azdırıldıkça... Irkçılık, ayırımcılık, hamasi bir milliyetçilik, oy ve rant çıkarlarına dönüştürüldükçe... Paylaşım yarışında iştahlar kamçılandıkça... Geçmişin intikamını alma tutkusu, geleceğin umudunu yok ettikçe... Bitmeyecek bir savaş hep sürecek. Biz PEN Yazarlar Derneği olarak yılın sadece bir günü değil, "Yılın her günü Dünya Barış Günü olmalı" diyoruz. İşte bu yılın 1 Eylül açıklaması, Haydar Ergülen'in kaleminden: PEN'DEN AÇIKLAMA "Dünyada savaşsız günler de olacağının umudunu asla yitirmiyoruz. Ancak en yakın sınırlarımızdan başlayarak her yerde savaş var, Türkiye de bir savaşın içinde, vaktiyle atıldığı, şimdi kendisini kurtaramadığı bir savaş bu. Savaş ağaları, lordları, büyük devletler, savaştan beslenen büyük bir yapı varken barış olur muDünyada barış yok, ülkede de toplumsal