Hedef: Laik eğitim!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıkladı: "Biz tarikatlarla, cemaatlerle işbirliği yapmaya, protokol imzalamaya devam edeceğiz" dedi. "Eski Türkiye yok artık. Unutun" dedi. "Siz çatlayın" diye de ekledi. Evet, evet "SİZ ÇATLAYIN!"

Bu açıklamaları, bu konuşma tarzını ve sonraki düşünce biçimini eğer bir tiyatro sahnesinde izlemiş olsaydım "Aman ne kötü bir metin ne kötü bir oyun, yazarın hiç mi birikimi, bilgisi yok, bu kadar mantık hatası nasıl olur" diye düşünür, oyunun yarısında salondan çıkardım. Ancak izlediğimiz tiyatro sahnesinde değildi. Hayatımızdaydı. Hakikatti. Mantık hatası dediğim bölüm şu:

"Onlarla (tarikat ve cemaatlerle) protokol yapmaya devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Protokol yaptığımız bu sivil toplum örgütleri sizin çocukları dağa çıkarmanıza engel olduğu için çatlıyorsunuz. Ben o STK'lerle protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için, sizin insan kaynağınıza insan yetiştirmemek için devam edeceğim."

Sizinbizim insan kaynağınız mı Cemaatler tarikatlar STK mi Siz neler diyorsunuz Suç bunlar...

Birileri bakana anlatsın ki "dinci eğitimle", "dağa çıkmak" birbirinin alternatifi değildir. Ya o, ya bu, hiç değildir. Biri ötekini engellemez, ortadan kaldırmaz.

BAKAN İSTİFA

Bu Bakan Tekin, daha önce de karma eğitimi hedef almıştı. Kız ve erkek çocukların bir arada okutulmasına karşıydı. "Karma eğitim dağa çıkmayı kışkırtır" gibi bir laf etti miydi, bilmiyorum ama sonradan yanlış anlaşıldım dediğini anımsıyorum.

İktidara geldiği an Erdoğan açıklamıştı zaten "dindar ve kindar nesiller" yetiştireceklerini. Bakmayın sonradan "ne istedilerse verdikleri" tarafından aldatıldıklarını da söylediler ama o gün başka, bugün başka... Yarın yine "Hay Allah yine aldatılmışız" diye görüş değiştirebilirler. Örnekleri çok.

ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) dediler, imamları, vaizleri, Kuran kursu hocalarını, Diyanet memurlarını okullara doldurdular. Görüyorsunuzdur sarıklı cüppeli, şalvarlı, saçlı sakallı adamlar "manevi değerleri" öğretiyor ilkokul çocuklarına.

Haberini Cumhuriyet'te okuduk kısa bir süre önce: Önceleri sadece yatılı bölge ortaokullarının pansiyon kısımlarında ibadethane açılırdı. Şimdi bunu, "Okulöncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında talep edilmesi halinde ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mekânda mescit açılır" şeklinde değiştirdiler. Yanlış okumadınız, okulöncesi çocuklara mescit!

Bu satırları yazdığım sırada eğitim bakanına tepkiler çığ gibi büyüyordu. Eğitim-İş Sendikası, Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulundu. Öyle ya, "1927'den beri yasayla yasak değil mi, tekkeler zaviyeler kapatılmadı mı" diyeceksiniz. Hukuk devleti mi kaldı Kim takar yasaları, anayasayı...