Zeynep Oral

Cumhuriyet

Söz Yaşar Kemal'in

Köln'de, Yaşar Kemal Sempozyumu'nda ne çok ne çok şey öğreniyorum...Doğrusu ben bugüne dek Yaşar Kemal'in olağanüstü bir yazar olduğunu, Türkçemize neler kattığını; bunca yerel, bunca evrensel olmasını, geçmişten günümüze ve geleceğe kurduğu köprüleri bilirdim. Edebiyat hakkında analizlerin bilincindeydim.Yaşar Kemal'in toplumun sesi, toplumun bili

Doğayı konuşturan usta

Doğayı konuşturan usta Coğrafyayı anlatıcı kılan yazar Havayı, ovayı, dağı, bahçeyi, çiçeği, börtü böceği dillendiren; o dili alıp kanatlandıran uçuran, o dili alıp bin bir imgeyle, renkle, kokuyla, dokuya, ışıkla, tutkuyla donatan; o dili yeniden yeniden coşturan Hem her zaman kendi; hem de her zaman toplumun vicdanı olan Hem Marksist hem de düşle

Gezi kararı sonrası Edebiyatçılar, sanatçılar, sivil inisiyatif ayakta: Oradaydık... Oradayız...

Gezi kararı sonrası yaşadığımız şok, öfke, üzüntü, acı, isyan ve daha binlerce duygu ve düşünce fırtınaları arasında gidip gelirken bir yandan da bu hukuk dışılığı anlamlandırmaya çalışıyorduk. Anlam veremiyorduk. Ya da verdiğimiz anlamlar korkunçtan da öteydi. Her fırsatta söylediğim gibi: Sivil toplum kuruluşlarında çalışmayanlara benim hiçbir sa

Adalet.. Pardon..

Huuu Adalet! Geldiysen üç kere kapıyı çal! Tok tok tok - Kim O - Ben geldim!- Sen kimsin - Ben Adalet! - Hangi adalet - Şey Adalet - Hani Genelkurmay Başkanını içeri attıran, orduyu dağıtan, Montrö'ye sahip çıkanları hapse tıkan; uyuşturucu tacirlerini, kadın, çocuk katillerini serbest bırakan Adalet mi - Şey, yok, öteki Adalet - Hadi ordan! Defol

Adalet sarayında bir gün

Bu çile hiç mi bitmeyecek... 80'den beri mahkemelerde duruşma izliyorum. 12 Eylül'ün o faşist dönemin DGM'leri- Devlet Güvenlik Mahkemeleri- bile hukuka daha saygılıydı. O zaman adalet sarayları yoktu, spor salonları mahkeme salonuna dönüştürülürdü ama kendi içinde tutarlıydı.'BİZ GEZİCİYİZ, SİZ GİDİCİ' 22 Nisan'da sabah ayazında adliyenin önündeki

'Merhaba'lara devam

"Merhaba!Kusura bakma geciktim. Malum a yaş dolayısıyla hastalık mastalık Çatısını onarırsın, duvarı bel verir. Duvarı düzeltirsin tavanı çöker. Artık kime 'Merhaba!' desem, giderayak 'elveda!' diyormuşum gibi oluyor. Fakat neşem yerinde. Galiba beni yaratırken Tanrı hazretleri, 'Bu kulumu para pul gibi dünya nimetlerinden mahrum kıldım; bari hiç k

Bodrum'dan 'Merhaba'

"Merhaba" diyor Almanya Kültür ve İletişim Bakanı Claudia Roth (dili Türkçeye çok yatkın). "Merhaba" diyor daha çekingen ve daha asil bir edayla Sosyalist Enternasyonal'in başkanı ve Yunanistan'ın eski başbakanı Yorgo Papandreu... Merhabaların bestesini çoktan yapmış, şarkılarını çoktan söylemiş, kültür ve sanat provokatörlüğüne hâlâ devam eden Zül

Ariane Mnouchkine'den son destan: Kötülüklere karşı tiyatro

Tiyatro sanatıyla bir nebze ilişkisi olanlar, Ariane Mnouchkine'i bilecekler: O, 20. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran; 1964'te Paris'te kurduğu "Theatre du Soleil" (Güneş Tiyatrosu) ile geniş kitlelerin önünü aydınlatan; popüler tiyatro akımına sınıf atlatan; sahnede emeği savunup haksızlıklara meydan okuyan; klasiklerden (Shakespeare'ler, Molier

Bu neferin yanındayım!

Kimi insanlar vardır, onları tanıyınca, kendinize çekidüzen vermek gereğini duyarsınız. Sevginize, dostluğunuza, hayranlık ve saygı karışır. Zaten sevgi, saygı, hayranlık, dayanışma, işbirliği, (hatta "suç ortaklığı") biri nerede başlar, öteki nerede biter pek de ayrım yapamazsınız... Ne mutlu bana ki yaşamım boyunca böyle insanlar oldu çevremde. B

Masallar düşündürür

Geçen hafta torun özlemi beni Paris'e sürüklediğinde kendimi tiyatrolarda, operada, müzelerde, sergilerde bulmam kaçınılmazdı. Orada da tıpkı buradaki gibi bütün kültürel etkinlikler tıklım tıklım dolu. Hepsinin önünde uzayan kuyruklar; gençlerde ne sosyal mesafe ne de maske; yaşlılar daha temkinli... Millet, kültür açlığını giderme peşinde... Bir