Biz eğitim işini beceremiyoruz

Hangi derstir, hangi hocadır bilmiyorum. Rahmetli babam İstanbul İmam Hatip Okulu'nda talebeyken dersi anlatan hocaya bir soru sormuş.

Hoca, "O konu müfredatta yok" demiş, "O konuya ders ayırırsak müfredatı yetiştiremeyiz."

Ya da buna yakın bir şey.

Babam da sınıfın abilerinden. Sınıf arkadaşlarının çoğundan yaşça büyük. Onun için lüzumu halinden hocalardan lafını esirgemiyor.

Hocasının bu yaklaşımına şöyle cevap vermiş:

"Bizim hocalar talebe yetiştirmeye uğraşmıyor, müfredat yetiştirmeye uğraşıyor."

Ne zaman 'müfredat' kelimesini duysam babamın bu hatırasını hatırlarım.

Benim, 7 tane öğrencinin velisi olarak bit'tecrübe gördüğüm, anladığım, bizde eğitim nesilden nesile ilerleyeceğine geriliyor.

Bunu herhangi bir ilmi yöntemle ölçmedim.

Toplumda gözlemlediğim eğitim düzeyine bakarak göz kararı söylüyorum.

Şu anda lise mezunu bir öğrenci okuma yazma öğrenmişse, cümle kurabiliyorsa, dört işlemi de zorlanmadan yapıyorsa iyi sayıyoruz.

İyi midir

12 yıl sürüyor bu kadarının öğrenilmesi. Bana göre tamamen vakit israfı.

Tabii ki ilk ve orta öğretim müfredatlarının amacı bunlarla sınırlı değil.

'Müfredat'ta Pi r2 de var izafiyet teorisi de.

Ama öğretilemiyor.

Abartıyor muyum

Deneyin isterseniz, çevrenizdeki lise mezunlarına birkaç haneli rakamlarla bölme yaptırın, çarpma yaptırın, bakalım kaçta kaçı yapacak.

12 senelik öğretim süresi iyi değerlendirilebilseydi biz millet olarak muasır medeniyet seviyesinin çok üstüne çıkardık.

Ama şu anda -bunu söylemem lazım- sadece yolsuzluk yöntemleri ve yolsuzluğa konu olan meblağlar konusunda muasır medeniyet seviyesinin üstündeyiz.

Öğretmenlerimiz mi öğretti bize yolsuzluğu

Günah olur onları suçlarsak.

Müfredatta mı vardı

Müfredatta da yoktu.

Ama biz yolunu bulduk, öğrendik.

Kimden

Belki bir kısmını evvelki iktidarlardan.

Bir kısmını dış güçlerden.

Ama bir kısmını da kendi yeteneklerimizle geliştirdik.

Yeni müfredata birkaç saatimi ayırdım.

Millilik ve evrensellik kriterlerine vurduğumda evrensellik tarafını yeterince tekâmül etmemiş buldum.

Bazı yerleri hoşuma da gitti.

"Adil: Herkesin eşit haklara sahip olduğuna inanır ve adaleti benimser.

"Başkalarının haklarına saygı duyan: Dürüstlük, adalet ve empati gibi ahlaki değerleri hayatının bir parçası hâline getirerek başkalarının hak ve mahremiyetlerine saygı gösterir."

"Dürüst: Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmaz, kendisine güven duyulur, yalan söylemekten kaçınır."