Yusuf Kaplan

Yeni Şafak

Dünya, insanın yurdu değildir; insan, dünyanın yurdudur

İnsansız bir dünya düşünülemez. İnsansız bir hayat anlamsızdır, hiç düşünülemez!Dünya, anlamına insanla kavuşur.Anlamını insanda bulur dünya, insanla.İNSAN, DÜNYANIN RUHUDURDünyanın bir bilinci varsa, insan nedeniyledir.Dünyanın bilinci nedir, pekiDuyuluyor olmasıdır dünyanın.Zamanın akışının duyuluyor olması; yaşarken insan, akarken hayat, zamanın

Kulluk bilinci: İnsanın köleleşmesini önleyen yegâne anahtar

İnsan türünün sonunu konuşuyoruz -ilk kez: Savaşlar nedeniyle yok olmasını değil, araçlar sebebiyle izafileşmesini, devre dışı kalmasını, zamanla robotlaşarak insanlığından olmasını. Aynı zamanda da araçların hizmetçisi, kölesi hâline gelmesini.İNSAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAYBETTİDün, araçlar insana hizmet ediyordu.Bugünse, insan araçlara hizmet ediyor artık

Hukukun vicdanı, vicdanın hukuku

Çarşı-pazar el yakıyor!Üreticinin elinde 1 lira değerinde olan bir ürün, üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar 25-30 liraya çıkıyor!İnsanlar da çileden çıkıyor!Tam bir sömürü düzeni işliyor burada: Kapitalizm sömürdükçe semiriyor çünkü. Sömürdükçe büyüyor, sömürdükçe kontrolden çıkıyor.Bazı büyük zincir marketler, bir yerden düğmeye basılmışçasına

Türkiye'nin özgül ağırlığı, kapitalizm dini'nin yegâne kâbusu!

ABD ile Rusya arasında Ukrayna üzerinden yaşanan gerilim, yanlış soruların sorulmasına yol açıyor: Rusya ile ABD çatışır mı Üçüncü dünya savaşı çıkar mıYanlış sorular bunlar!Yanlış soruların doğru cevabı olmaz.Özelde ABD, genelde Batı ittifakı, Ukraynayı NATO üyesi yaparak, Rusya'yı güneyden ve batıdan kuşatmak, doğal sınırlarına hapsetmek istiyor.

Hedef, Türkiye'nin kuşatılması ve savaşa itilerek boğulması olabilir mi

Yeni bir dünya kurulacak mı, kurulabilecek miEğer kurulacaksa barışla mı, savaşla mı kurulacakÖnümüzdeki süreçte izini sürmemiz gereken büyük soru, asıl sorun bu.Üç ülke 21. yüzyılın ikinci yarısını belirleyecek gibi görünüyor: Rusya, Çin ve Türkiye.Son çeyrek yüzyıla yakından baktığımızda, ABD'nin, Avrupa'nın her alanda gerilediğini, Rusya'nın ve

Medeniyet Tasavvuru Manifestosu

Yaklaşık çeyrek asırdır bir medeniyet mefkûresi çerçevesinde yazıyorum bütün yazılarımı. Bu yazılar, ders olmuş, konferans olmuş, söyleşi olmuş ama kitap olmamıştı. Şimdi kitap olma yolunda ilk adım atıldı: Çok ciltli Fütûhât-ı Medeniyye projesine giriş olacak bir nehir-söyleşi kitabı ile bismillah demiş olduk."Medeniyet Tasavvuru: Fütûhât-ı Medeni

Süleymaniye'nin ruhu korunmalı

İlim Yayma Vakfı'nın Süleymaniye Camii çevresinde yaptırmakta olduğu bir yurt binası kamuoyunda yoğun tartışmalara neden oldu -haklı olarak.RUHUNU YİTİREN BİR ŞEHİR İstanbul, ruhunu yitiriyor. Bir asır öncesinde, mütareke yıllarında Yahya Kemal İstanbul'u dolaşır baştan başa... Tarihî Yarımada'yı ve elinde mendillerle, hüngür hüngür ağlayarak İstan

Aziz İslâm'a ve asil değerlerine hakarete göz yumulamaz!

İsmi lazım değil, bir HDP milletvekili, milletin Meclisi'nde, milletin temsilcilerinin gözünün içine baka baka İslâm'a, Osmanlı'ya hakaret ediyor!Mübarek bir gecede, bir Kandil gecesinde, milletin canından aziz bildiği değerlerine hakaret ediyor!Kin ve nefret kusuyor!Bir kadın milletvekili bu! Son derece eril bir dil, fallosantrik bir söylem'le hem

Üç Aylar iklimi: Direniş, diriliş ve "varoluş" mevsimi

Rahmet, mağfiret ve bereket mevsimi üç aylara girdik Allah'a (cc) hamd olsun.Bahar mevsimine denk gelmese de, üç aylar, aslında manevî bir bahar mevsimidir her zaman: Bizi dünyanın kirlerinden arındıran, adım adım Rahmet-i Rahmân'a yaklaştıran, mâsivâ'yı aşarak mâverâ'nın diriltici, saflaştırıcı, safları sıkı tutmamızı sağlayıcı, kalbimizi yumuşatı

Bizim de bir Endülüs'ümüz var: İstanbul diye bir diyâr!

Önce, henüz "keşfedilebilmiş" küçük bir bilgi: İspanya'da Gırnata'daki Elhamra Sarayı'nın duvarlarına tam on bin (10 bin) şiir nakşedilmiş!İstanbul ve şehir üzerine düşünmeye tam 10 yıl önce yazığım bir yazımı hafifçe tozunu alarak (arabaşlıklar ekleyerek) devam ediyorumŞEHİRLERİMİZİN İBADETİBu keşif hiç şaşırtmadı beni: Zira şehirle şiir arasında