Tel Aviv'in kullanışlı aparatları

Malumunuz uzun bir süreden bu yana terörsüz bir coğrafya tasavvuru kapsamında bir siyaset ortaya koyulmakta. Bu siyasetin adı her ne kadar Terörsüz Türkiye olarak duyurulmuş olsa da aslında hedef tüm yakın coğrafyamızdan terörü silip atmak.

Birçok kez yazdık ama bir kez daha dile getirelim ki terör örgütü bu topraklardan sökülüp atılmış ve silahları ile birlikte gömülmüştür. Gelinen noktada terör örgütünün Türkiye sınırları içerisinde silah bırak diyebileceğimiz örgüt mensubu sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Bugün örgüt Irak'ta kötürüm hale getirilmiş, Suriye'de icra edilen harekatlar ile çevrelenmiştir. Bunun da ötesinde Suriye'de muhalif unsurlar yönetimi ele geçirmiş, örgütün zaman zaman işbirliği içinde olduğu Esed unsurları ile İran yanlısı şiddet unsurları Suriye sahasından kovulmuştur.

O zaman Türkiye neden böyle bir süreci başlatma gereği duymuştur

Çünkü İsrail öncülüğünde yeni bir Ortadoğu inşa edilmek istenmektedir. Yeni harita oldukça parçalı ve bölünmüş bir Ortadoğu olarak tasavvur edilmiş ve tüm farklılıklar daha şimdiden İsrail'in çıkarlarına hizmet etsin diyerek kışkırtılmaya başlanmıştır.

Bu manzaranın coğrafya insanı için kan ve gözyaşından başka vaat ettiği hiç ir şey maalesef yoktur.

Geçtiğimiz günlerde İngiltere eski Başbakanı Boris Johnson, geçmişte bu coğrafyada ne herzeler yediklerini anlatırken vakıf olduk ki İran Şahı'na İngiltere olarak 400 milyon sterlin karşılığında tank satıp, parasını alıp tankları İran'a vermemişler.

Sonra ne mi yapmışlar

O tankları İran'ın muarızı olan Saddam Hüseyin'e bir kez daha satmışlar.

Geçtiğimiz günlerde Altan Tan bizzat anlattı, bir önceki çözüm süreçlerinde ABD Ankara Elçiliği Türkiye'den bir çok ismi resepsiyon vesilesi ile toplayıp, farklı farklı elçilikler üzerinden Suriye'nin bölüneceğini, sınırların değişeceğini ve Erdoğan'ın gideceğini açıklamışlar.

Elbette şaşırmadık.

Her ne kadar inkar edilse de ABD'nin eski elçilerinden olan Francis Ricciardone'nin etrafındaki yakın isimlere 'bir imparatorluğun yıkılışına şahit olacaksınız' diyerek FETÖ kumpaslarını başlatmıştı.

Sonrasında bu senaryoların tamamı uygulamaya sokulmak istendi ama hep karşısında Türkiye'yi ve millet iradesini buldular.

Sonuçta ne Erdoğan'ı devirebildiler ne de Suriye'de bir terör devleti inşa edebildiler.