Suriye'de zaman, mekan ve kuvvet

Suriye'de olması gereken oldu ve Esed'in kendisine vehmettiği gücün Karagöz perdesindeki bir yansımadan ibaret olduğu ortaya çıktı. Bu bilinmeyen bir konu değildi lakin zamanın ruhu Suriye sahasındaki Esed ve destekçilerinden yana işlediği için Esed, Rusya ve İran'dan aldığı desteği kendi gücü zannetti.

STRATEJİNİN EN ÖNEMLİ ÜÇ UNSURU: ZAMAN, MEKÂN VE KUVVET

Zaman konusu stratejinin ilk değerlendirilmesi gereken ana parametresidir. Anakronik kalan hiçbir durumun başarıya ulaşması mümkün olmamıştır. Suriye konusuna bu zaviyeden bakarsak Rusya ve İran, Suriye halkının iradesine varil bombaları ile saldırarak daha ne kadar devam edebilirlerdi

Hele ki Esed'in, babası ile birlikte son 50 sene içerisinde Hama ve Hums'ta yaptıkları organize katliamlar, iç savaş süreci ile birlikte İran ve Rusya desteği ile giriştiği katliamlar ilanihaye devam mı edecekti

Zulüm ile abat ne zaman mümkün olmuştu

Esed, Erdoğan tarafından uzatılan eli uzunca bir süreden bu yana tutmamakta oldukça ısrarlıydı. Israrlı dediysem bu şüphesiz bizzat Esed'in tercihi değil bilhassa İran aklının kulağına üflemesi ile mümkün olmuştu. 18 Ağustos 2022 tarihinde kaleme aldığım 'İddiasından vurulanların dünyası' isimli yazımda 'Esad'ın çevresinden sızanlardan anladığımız, Esad ve İran'ın da umudu 2023 seçimleri. Yani anahtar teslim Türkiye projesi sadece Batı'nın değil, aynı zamanda Esad'ın da İran'ın da umudu' demiştim.

Ama istedikleri olmadı ve millet Suriye ve Irak'tan asker çekme vaadinde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu'na müsaade etmedi.

Esed'in 14 Mayıs 2023 seçimlerinden hemen sonra yapması gereken planlarını revize etmesiydi.

Etmedi, edemedi, ettirmediler.

Zaman hep kendi lehine işliyor sandı ya da sandılar.

Mekan da zamanla birlikte hem Suriye coğrafyasında hem Ortadoğu'da değişime uğramaya başladı. 07 Ekim 2023 sonrası Ortadoğu'nun asla tekrar eski Ortadoğu olmayacağı çok açıktır. İran'ın elini kolunu sallayarak Irak, Suriye ve Lübnan'da Kudüs söylemleri eşliğinde bir Pers hilali oluşturmak istemesi ve bu yolda katliamlar yapması coğrafyanın tüm halklarında büyük bir öfke ve nefrete yol açmıştır.

İran ne mezhepsel ne de coğrafi anlamda bir ilişiği olmayan Halep'in sokaklarına Kasım Süleymani posterleri asarak, Afganistan ve Tacikistan'dan silahlı gruplar getirerek burada bir neo-Fatimi Devleti oluşturabileceği hülyalarına dalmıştır.