Merkez nerede olsun

Bugün günlerden cumartesi ve yarın mahalli idareler seçimleri yapılacak. Bizler de bu cumartesi bu yasaklar kapsamında siyasi yazılar yazmıyoruz.

O yüzden adaylar, partiler ve kullanılan sloganların dışında bir yazı kale aldım sizler için.

Mahalli idareler neden önemli

Türkiye gibi imparatorluk bakiyesi bir ülke doğal olarak Edirne'den Ardahan'a çok farklı kültürleri ve iklimleri ihtiva ediyor. Sarıkamış'ta kayak yaparken Antalya'da denize girebiliyor, İstanbul'da ise ticaretinizi ve turistik gezinizi yapabiliyorsunuz.

Yemek kültüründen folklora, düğünden cenazeye çok farklı yaşam tarzlarının olduğu, toprak olarak olmasa da çok kültürlülük anlamında devasa bir ülke Türkiye.

Aslında toprak olarak da tüm AB ülkeleri içinde en geniş coğrafyaya sahip ülkelerden birisi olduğumuzu da unutmamak gerekir.

Bu kapsamda İzmir'in ihtiyaçları ile Trabzon'un ihtiyaçları birbirinden farklı.

Gaziantep'in sorunlu alanları ile de Kütahya'nın çözüm bekleyen sorunları çok farklı.

İşte tüm bu sorunların giderilmesi ve yaşam kalitesinin kriterleri olan (yol, su, trafik, sanat, yeşil alan vb) hususların mahallinde çözüme kavuşturulması bu anlamda çok kıymetli.

Örneğin Kars'ın su ve arıtma sorununu Ankara üzerinden çözmek yerine, mahalli idarelerin mali ve idari yapılarını güçlendirilerek mahallinde çözmek her zaman daha hızlı ve daha etkin bir yöntemdir.

İşte bu kapsamda bugüne kadar yazdığım tüm yazılarımda ve dile getirdiğim değerlendirmelerimde adem-i merkeziyetçiliği hep savunageldim.

Bu kapsamda Türkiye'de reform denilecek çok sayıda hamleler yapıldı ve tüm Türkiye'de şehirlerimizin yukarıda sayılan kriterler doğrultusunda iki yakası bir araya geldi.

Ama burada bir duralım çünkü bu adem-i merkeziyetçi yapı maalesef birçok marazi sorunu da beraberinde getirmeye başladı.

Bugün geldiğimiz noktada mali yapıları son derece güçlendirilen belediyelerin bütçelerinin ve borçlanmalarının artık taşınamaz bir noktaya geldiğini rahatlıkla müşahede edebiliyoruz. Mahalli idarelerin borçlanabilmeleri ile alakalı yasal düzenlemeler olsa dahi bu düzenlemelerin sağından solundan dolaşılır hale geldiğini görüyoruz.

Mahalli idarelere tahsis edilen kaynakların amaçları doğrultusunda kullanılmadığını gösteren yüzlerce örneği sadece şu son beş yıl içerisinde sayısız kez izlemekle yetindik.