Ve Kemal Kılıçdaroğlu siyaset sahnesine dönüş sinyallerini vermeye başladı.
Ekrem İmamoğlu'nu Marmara Cezaevi'nde ziyaret ettikten sonra bu açıklamayı yapması aslında çanların Özgür Özel için çaldığının da bir göstergesi. Kılıçdaroğlu cezaevi çıkışında 'Gelecek güzel günleri çocuklar, Türkiye ve bölge için hazırlamak zorundayız' dedi.
Bu cümleleri sarf ettikten hemen sonra Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk'e konuşan Kılıçdaroğlu 'Ben ilk genel başkanlıktan beri hiçbir zaman çıkıp genel başkan adayıyım demedim. Benim söyleyeceğim partinin demokratik bir kurultay yapması. İzin alınıp kurultay yapılması kararı alındığı için kutlama mesajı yayınlamıştım. Dolayısıyla o mesajımın arkasındayım. Kurultay kimi seçerse doğrusu o olur' diyor.
Peki bu cümleler ne anlama geliyor
Arkasından hançerlendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu şimdi de demokratik bir kurultay yapılsın ve delege kimi seçerse o genel başkan olsun diyor. Buradan 'bir önceki kurultay demokratik değildi ve delege beni isterse genel başkanlığa hayır demem, zaten daha önce de ben istemedim, delege beni getirdi' anlamları çıkar.
İyi de o zaman yine CHP'nin talepleri doğrultusunda kurultaydaki şaibelere yönelik devam eden yargı süreçlerinden neden hükümeti sorumlu tutuyorsunuz
İşte her olan biten bu şekilde cereyan ediyor.
İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu anlaştı mı
O zaman İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında Özgür Özel'e karşı bir gizli ittifak mı var
Acaba Özgür Özel'in sokağı karıştırma gayretlerinden tutun da kahveciyi, kebapçıyı seçmen kitlesine boykot ettirme telaşına kadar varan aculluklarının ardında CHP kitlesini kendi arkasında konsolide etme telaşı mı var
Bunu zaman içinde daha net anlayacağız lakin şimdiden Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Başkanlığı'na aday diyebiliriz.
Aslında Ekrem İmamoğlu merkezli ortaya çıkan tüm gelişmelerin arkasında, parti içinde bir türlü dengeye ulaşılmadığı için içten içe kaynayan bu kavgalar var. Herkes karşısında rakip olarak neyi ya da kimi görüyorsa, o konuya dair tüm bildiklerini bir şekilde yargıya taşıyor.
Mızrak çuvala sığmasa da yargıya taşınan her konu daha sonra hükümet üzerine yıkılarak izah ediliyor, dikkatler böylelikle iç kavgadan uzak tutulmaya çalışılıyor.
Nedir bu faşizan yaklaşımlar
Bu kapsamda CHP ekseninde düşünmeyen kim varsa ya susmaya, susturulmaya zorlanıyor ya da CHP lehine beyanat vermesi için zorlanıyor. Oysa faşizm denen kavram insanların susturulmasından daha çok, insanların kendi lehlerine konuşturulması demek.

146