Haddini aşan zıddına inkılap eder

Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhinde açılan davada mahkeme ara kararını açıkladı. İsrail, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması ile alakalı sözleşmeyi ihlal etmek ile suçlanıyordu.

İnsanlık cephesi adına milyarlarca insanın gözü de soykırım suçu işleyen İsrail'in yargılanması ile alakalı açıklanacak kararda idi. Yaklaşık seksen seneden bu yana II. Dünya Savaşı'nda soykırıma uğrayan masum insanların üzerinden kendisine eleştirilmezlik zırhı geçiren İsrail ise açılan davanın reddedilmesini talep etmekteydi. Adalet Divanı'nın dün verdiği karar işte tam bunun cevabı idi: İsrail, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması ile alakalı sözleşmeyi ihlal etmek suçundan yargılanmalı.

Dolayısıyla çıkan karar İsrail'in suçlu sayılıp sayılmaması ile alakalı değil, davanın Adalet Divanı'nda görüşülmesine dair bir karar. Bununla beraber mahkeme aynı zamanda bir ihtiyati tedbir kararını da açıkladı.

Davayı açan Güney Afrika'nın mahkemeden dokuz temel talebi mevcuttu.

Bu talepler içinde insani yardımın ulaştırılması, savaş suçu teşkil edecek saldırıların ivedilikle durdurulması, İsrail askerlerinin uluslararası hukuk ile mütenasip bir mücadele vermesi ve İsrail devletinin bunu sağlaması en önemli olanlarıydı.

Adalet Divanı aldığı ihtiyati tedbir kararı ile İsrail'i yukarıdaki hususlara mutlak riayet etmesi konusunda uyardı ve kendisine aylık rapor sunmasını talep etti. Bu tedbir kararı, Adalet Divanı'nın İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların 'makul seviyede' ispatlandığına karar vermesi anlamına da gelir. Çünkü mahkeme, İsrail'in talepleri doğrultusunda yargılamaya gerek olmadığına da hükmedebilir ve ret kararı verebilirdi lakin bu kararı vermedi. Hatta İsrail'i delil karartmaması konusunda ve telafisi mümkün olmayan sonuçların oluşmaması konusunda uyardı.

Bundan ne çıkar

Uluslararası düzenin çöküşünden mustarip insanlık cephesi açısından mahkemenin kararı büyük bir umutsuzluk içinde bekleniyordu lakin öyle olmadı. İsrail'in soykırım suçundan hüküm giymesi ya da giymemesinin insanlık cephesi açısından zaten bir kıymet-i harbiyesi çok yok zira İsrail Devleti bu insanlık cephesinin vicdanında zaten hükümlüdür.

Burada güzel olan gelişme, artık kayda geçmiştir ki İsrail Devleti soykırım sandalyesine oturtulmuştur. İsrail Devleti bir kamu tüzel kişiliği olarak Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanacaktır. Ayrıca uluslararası hukuka hakim uzmanlar, mahkemenin bu ara karara göre oldukça detaylı bir gerekçe yayınladığını altını çizerek vurguluyorlar.