Gazze'yi Yahudi Blinken yönetsin

Gündemde olan ve HAMAS'ın kabul edeceğini duyurduğu ateşkes anlaşması İsrail tarafından da kabul edilecek mi

Bu ateşkesin kalıcı bir ateşkese dönüşebileceği konuşuladursun, 'Buraya ABD Dışişleri Bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim' diyen Antony Blinken'ın açıklamaları gündeme düştü.

Hazret buyurmuş ki Gazze'de ateşkes sağlansa ve İsrail işgal ettiği bölgeler terk etse dahi Gazze'nin yönetimi tekrardan HAMAS'a verilemezmiş. Elbette Gazze'nin yönetimi HAMAS'a değil de Gazze ve Filistin halkı kimi işaret ederse ona verilecek.

Bu zihniyetin bize demokrasi vaaz etmesine bu kadar darbe ve katliamlardan sonra elbette inanıyor değiliz. Bu köşede geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım 'Siz ne zaman bu coğrafyada millet iradesine rıza gösterdiniz ki' isimli yazımda tek tek birçok örnek ile coğrafyanın kendi iradesini ortaya koymalarından nasıl rahatsız olduklarını kaleme almıştım.

İsrail'e ABD Dışişleri Bakanı olarak değil de bir Yahudi olarak geldim diyen Antony Blinken yine bizleri hiç şaşırtmadı.

İşte bu zihniyet Türkiye'deki sayısız darbenin de arkasında olan zihniyettir.

Mısır'da Mursi'nin Tunus'ta Gannuşi'nin Pakistan'da İmran Han'ın son zamanlarda bir askeri darbe ile indirilmelerinin hep ardında o coğrafyalardaki halkların iradelerinin sandığa yansıması ve sonuçtan beyaz adamın duyduğu rahatsızlık vardır.

Onların seçimden anladıkları terörize edilmiş ve demografisi darmaduman edilmiş coğrafyalarda seçim adı altındaki çadır tiyatrolarından terör devleti çıkartmaktan ibaret.

Ateşkes planı işler mi

ABD tarafından ortaya konulan ateşkes planı taraflarca kabul edilirse böyle bir ümit elbette var lakin İsrail denen terör devletinin rehineleri teslim aldıktan sonra saldırmayacağının garantisi var mı

İsrail'i bilen hangi akıl ve vicdan sahibi bu soruya evet diyebilir

Bu yüzden HAMAS yönetimi Çin, Rusya ve Türkiye'nin garantör olmasını ısrarla talep ediyor ama İsrail'in böyle bir plana rıza göstermemesi için birçok neden var. Bunların en başta geleni de İsrail'in bugüne kadar uluslararası hukukun dışında kabul edilmiş olması.

Öyle olduğu için sadece mülteci kamplarını, hastaneleri ve okulları vurmuyor aynı zamanda kedileri, köpekleri, koyunları, inekleri vuruyor, ekinleri ateşe veriyor, suları zehirliyor.