Eşik bekçileri

Dünya adeta kaynayan bir kazan.

Mevcut düzen ile bu şartlarda daha ne kadar yol alınır bilmiyoruz fakat asıl sorun bu da değil.

Asıl sorun 'nasıl ve kimlerin dizayn edeceği bir düzene tebdil olacağız' sorunudur.

'Adil bir dünya düzeni' demek son derece hakkaniyetli bir çağrı olsa da bu çağrının bir dünya düzenine dönüşmesi mevcut şartlarda son derece iddialı.

Kabil'in Habil'in kanını dökmesinden bu yana her şeyi ve her yönü ile dört başı mamur, adil ve hakkaniyetli bir dünya hiç olmadı.

Bu çarpık dünya ve eğri ile doğru arasındaki sayılı nefeslerimiz de bizim imtihanımız.

Dünya düzeninin çatırdadığı bu zaman diliminde Hamas, İsrail'e çok kapsamlı bir saldırı başlattı. Arkasından herkese malum olan İsrail'in Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırıları gecikmedi.

Bu yazıda saldırının nedenleri ve İsrail'in bu kadar kapsamlı bir saldırıyı istihbar edinip edinemediği üzerinde çok fazla durmayacağım zira dört günden bu yana herkes meşrebine göre bu konularda bol bol konuşuyor. Gerek HAMAS'ın saldırılarını gerekse de İsrail'in karşı saldırılarını HAMAS'ın saldırdığı an üzerinden değerlendirip 'sen İsrail'e saldırırsan sonucu da bu olur' deme kolaycılığı, İsrail zulmünü aklamaktan başka bir şeye yaramaz.

Sadece kronolojik bir sıra içerisinde İsrail'in katliamlarını yazsam bırakın bu köşeyi gazetenin tüm sayfaları dolar.

TOPLAMA KAMPINA KAPATILMIŞ BİR HALK: FİLİSTİNLİLER

İsrail, Batı Şeria'da hayatı Filistinlilere zindan edecek bir tarzda her gün işgal ederken, Gazze gibi daracık bir alana iki milyon Filistinliyi adeta bir toplama kampına sıkıştırır gibi sıkıştırdı.

İki milyon Gazzeli daracık bir alanda her türden tecride maruz bırakılırken sesi çıkmayanlar, Karabağ'da olmayan tecrit üzerine ağıtlar yakmaktaydı.

Karabağ'da olmayan sözde tecridin aşılması için Berlin'e yapıldığı gibi Azerbaycan şehri Hankendi'ne hava indirme harekatı yapısın diyen güruh Gazze'ye dönüp bakmadı bile.

Elifi görse mertek sanacak cahiller ile 'deprem bölgesinde baraj patladı' yalancıları 'bu sorunun kaynağı topraklarını İsraillilere satan Filistinlilerdir' tadında cehalet dolu klişeleri paylaşmaktan imtina etmedi.

Ya 'Osmanlı Devleti'nin dağılış sürecinde Arapların arkamızdan vurduğunu buna karşın Yunanların, Bulgar ve Sırpların ise mertçe mücadele ettiğini' söyleyecek kadar zıvanadan çıkan müptezelin bir devlet üniversitesinde hocalık yapmasına ne diyeceğiz

Muarızlarını 'Ben terörizm konusunda kitaplar yazdım, makaleler yayınladım' şeklindeki söylemleri ile susturmanın derdine düşmüş başka bir zavallı da tam yukarıda değindiğimiz noktadan hareketle olanı biteni HAMAS saldırıları üzerinden okuma derdinde.