Yormadan ve yorulmadan

İfade becerinizi kuvvetlendirmek, kelime haznenizi genişletmek için ciddi bir çaba sarf edebilirsiniz. Bir seviyeye gelince de mutlu olursunuz. Çünkü artık konuşmaya ve anlatmaya hazırsınızdır. Burada bir iki hatırlatmaya ne dersiniz Örnek olarak anlattığın her ne olursa olsun, en güzel kelimeler ya da daha basit kelimelerle konuş. Çünkü karşındakinin seni anlayabildiği kadar güzel bir şey anlatmış olacaksın. Sözün kıymetini kelimelerden ziyade muhatabının idraki belirler. Anlaşılamadığın yerde kelimelerini israf edersin. Bu nedenle iletişimde temel alınacak esaslardan birisi muhatabınızın anlayış kapasitesini ön görebilmektir... Peki muhatabımızın anlayış kapasitesini nasıl anlayabiliriz Konuşmamızın muhatabımızda bıraktığı etkiye bakarak. Bir değil, birden fazla konuşma tarzına sahibiz. Hangi konuşma tarzımız, ifadelerimiz muhatabımızın daha anlayabildiği cinsten ise bunu ele alarak yaklaşabiliriz. Böylelikle karşılıklı zaman ve kelime israfı son bulur. Kelimeleri tasarruflukişiye göre sarf edebilme becerisi; kolayca tükenmeyi, anlaşılamamanın doğurduğu birçok olumsuzluğu önler... Anlatım yelpazemizi geniş tutabildiğimiz sürece muhatabımızı muhakkak bir yerden yakalayabiliriz. Elbette ki anlatan kişinin bu denli fedakârlığı tek taraflı kalmamalı, ikili bir çaba söz konusu olursa gerçek ve anlaşılır iletişim sağlanabilir. Hazreti Mevlana'nın deyimiyle: "Senin marifetin karşındakinin aklı nispetindedir." Marifete verilebilecek en büyük iltifat, fedakârlığa karşı kayıtsız kalmamaktır. Yazının büyük çoğunluğunda "ancak kendini doğru anlatırsan, karşındaki gerçek seni görebilir" uzantısına dayandık. Çünkü eğer insan, yanlış anlaşılma veya uyumsuzluk durumlarında, adını koyamadığımız huzursuzluk anlarında, kendisini ifade etmeye erinirgerek görmez ve tamamen akışa bırakırsa, muhatabı bu durumu tamamen keyfî, kendi karanlık zihninin en ücralarına uzanacak şekilde uçlarda, kendi istediği gibi anlaralgılar... Karşılıklı dengeyi tutturabilmek için herkes kendine düşen payı iyi değerlendirmeli. İşte o vakit sükût gerekir. Bazı cevaplar seste değil, sessizlikte saklıdır. Ebrar Dumlu ŞİİR TÖVBE EDELİM Geldi işte bir kurtuluş gecesi Bu gece müminlerin neşesi Açıp ellerimizi tövbe edelim Af olunur günahların cümlesi Küskünler barışırsa bu ayda Mükâfat var o büyük huzurda Açıp ellerimizi tövbe edelim Henüz vakit varken dünyada Sayılıdır günler çok çabuk geçer Belki yetişemeyiz bir dahaki sefer Açıp ellerimizi tövbe edelim Yüce Yaradan elbet kabul eder Unutulmasın eş dost akraba aransın