Yeşim taşı -1-

Çin'de ve Hint diyarlarında yüzyıllardır anlatılan bir hikâyede konu, öğrenmenin değişmeyen esasıdır... Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve mücevher ustası olmaya karar vermiş. "Bu mesleği yapacaksam, iyi bir mücevher ustası olmalıyım" diye düşünmüş ve ülkedeki en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş; yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından kabul edilmiş. "Anlat, dinliyorum" demiş usta. Genç adam anlatmaya başlamış, taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış. Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri bitince de ona bir taş uzatmış; "Bu bir yeşim taşıdır" dedikten sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve kapatmış. "Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma. Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi şimdi güle güle" demiş ve şaşkın genç adamı öylece bırakıp kalkmış, odadan çıkmış. Genç adam evine dönmüş, kendisini merakla bekleyen annesiyle babasına neler olduğunu anlatmış. Anlattıkça da kendisine çok anlamsız gelen bu hareketi ve soğuk konuşması nedeniyle kızdığı ustaya olan öfkesi artıyormuş. Günler geçmeye başlamış. Genç adam sürekli söyleniyor, ama avucunu hiç açmıyormuş. "Nasıl böyle budalaca bir şey yapmamı ister Bir de ülkenin en iyi mücevher ustası olacak. Bu saçmalığa bir yıl boyunca nasıl katlanacağım, böyle bir eziyetle nasıl yaşarım.. Bu ne biçim ustalık Ustalık kaprisi yapacaksa, bari başından yapmasaydı." Devamlı söyleniyor, her önüne gelene ustadan yakınıyor, ama avucunu hiç açmıyormuş. Avucu kapalı uyuyor, bütün işlerini diğer eliyle yapıyormuş. Ve bu duruma da giderek alışmaya, diğer elini çok rahat kullanmaya başlamış. Uyurken de yanlışlıkla avucu açılıp taş düşmesin diye avucunu yumruk gibi yapıp sıkı sıkıya sarıyor öyle uyuyormuş. Daha doğrusu uyumaya çalışıyormuş. Mükremin Hızarcı ŞİİR Enver Abi'm.. "Hayat hayaldir" derdin, Hiç şikâyet etmezdin, Kibir nedir bilmezdin, Enver Abi'msin benim. Hep nasihat ederdin, Güler yüzle örnektin. Daima şükrederdin, Enver Abi'msin benim. Cömertlerden olmuştun, Nankörlere susmuştun. 'Bilmiyorlar', demiştin.