Yeşim taşı -2-

Bazen canı sıkılıp ustaya gidip elinde aylardan beri tuttuğu yeşim taşını fırlatıp masaya atmak "al taşını, ben gidiyorum. Senin bana kuyumculuk öğreteceğin filan da yok. Böyle imtihanı da kabul etmiyorum. Ben gidiyorum!" demek istemiş Fakat gurur meselesi yapmış Ondan da öte bir yıl herkes bekleyemediğine göre kendisi beklerse bakalım sonuçta ne ile karşılaşacak onu merak etmekteymiş. Bu merak onu her şeye rağmen avucunda yeşim taşını saklamaya mahkûm etmiş Artık yedi sekiz ay geçtiğinde ustanın dükkânına gitmek arzusunu bir tarafa bırakmış. Sabırlı bir derviş edasıyla avucunda yeşim taşı ile yaşamaya alışık vaziyette gün saymaya başlamış Askerlik yapanların teskere almaya yaklaştığında gün yazmaya başladıkları gibi iki ay kaldığında "59 kaldı, 58 kaldı. 57 kaldı" diye çetele tutmaya başlamış Ve ertesi gün bir yıl dolacak O gece elinde yeşim taşı uyuyamamış Büyük bir merak ve heyecan içinde kuyumcuya gitmiş Kapalı avucunu göstererek seslenmiş: "Ustam dediğin gibi bir yıl avucumu açmadım. Meraktan da ölmek üzereyim. Şimdi ne olacak söyler misin bana Avucumu açacak mıyım Kuyumcu gayet sakin bir şekilde işaret etmiş: "-Elinizi açıp şuraya bırakın yeşim taşını!" Genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun, bu sınavı başarıyla tamamlamış olmanın verdiği gururla elini uzatmış, avucunu açmış. "İşte taşınız" demiş. "Bir yıl boyunca avucumda taşıdım, şimdi ne yapacağım" Yaşlı usta yine sakin bir sesle cevap vermiş: "Şimdi sana bir başka taş vereceğim, onu da aynı şekilde bir yıl boyunca avucunda taşıyacaksın!" Bu söz üzerine genç adam bütün sükûnetini kaybetmiş. Bağırıp çağırmaya başlamış. Yaşlı ustayı bunaklıkla, delilikle suçlamış. Mücevher ustalığını öğrenmek için gelen genç bir insana böyle eziyet ettiği için ruh hastası olduğunu bağıra çağıra söylemiş. Genç adam bağırıp çağırırken, yaşlı usta onun avucunu tutup sakin olmasını söylerken bir taşı avucuna sıkıştırmış. Öfkeden yüzü kıpkırmızı genç adam, bir yandan bağırıp çağırırken avucundaki taşı hissetmiş. Durmuş, taşı biraz daha sıkmış ve heyecanla konuşmuş: Bu taş, yeşim taşı değil usta! Mükremin Hızarcı ŞİİR Âdem ve adem Bir şiir ki her okuyan anlamayacak! Belki okuyan birkaç kişi çıkacak. Âdem, ademde felâha kavuşacak. Her âdem bir âdemde