Uzaktaki kardeşlerime...

Lise yıllarımızda, edebiyat dersinde okuduğumuz bir şiir şu dizelerle başlıyordu:

"Uzaklarda ağır azap çeken kardeşimKuruyup lale gibi çöken kardeşimAmansız zalim düşmanlar ortasındaGöl gibi gözyaşı döken kardeşim"

Kazak Türkçesinden tercüme edilen şiir, 1921 yılında yazılmıştı. Türkistanlı bir şair, kendi vatanı da işgal altında olduğu hâlde, uzaklarda, Anadolu'da istiklal mücadelesi veren Türk kardeşlerine "uzaklarda ağır azap çeken kardeşim" diyerek hüzünleniyordu. Türk dünyasının kardeşlik ruhunu ispatlayan; okuyucuda derin teessür uyandıran şiirin adı "Alıstağı Bavrıma" (Uzaktaki Kardeşime) idi ve yazarı Türkistanlı şair, edip, fikir adamı Mağcan Cumabay'dı.

1894'te Kazakistan'da dünyaya gelen arif bir ailenin bu evladı, Türkistan'da, Kazan'da, Kırım'da neşredilen kitap dergi, gazete vb. eserleri ailesi aldığı için dört yaşından itibaren okuma yazmayı öğrenir. 7 yaşında "Kısasü'l Enbiya"yı okumuş hazmetmiştir. 1905'te başladığı medrese eğitiminde Türk, Fars ve Arap klasiklerini öğrenir. 1910'da ilk şiiri yayınlanır. Bir Kazak Türkü olarak soy-boy ayırımlarını tenkit eder; kadim Türk tarihi, "Türklük" ve "Türk millîkimliği" mefhumlarına vurguda bulunur...

1916'da çarlık Rusya'sının Kazak bozkırına ve Türkistan'a "Slav nüfus" yerleştirme siyaseti sebebiyle isyan çıkar. 1917'de çarlık rejimi yıkılınca Kazakistan'da "Alaş-Orda" hükûmeti kurulur. Mağcan yeni hükûmetin maarif komisyonunda vazife alır. "Kazak ve Balaban" gazetelerinde faaliyet gösterir. Enerjisini, ömrünü, Kazakistan'ın, Türkistan'ın istiklaline adar. Lakin, Sovyet işgali başlar. Yeni rejim merhametsizdir; totaliterdir. Millî-manevi hasletlere sahip Müslüman mütefekkirlere tahammülü yoktur. Mağcan da diğer Türkistanlı aydınlar gibi türlü baskılara, hapis cezaları ve sürgünlere uğrar. 1938'de kurşuna dizilerek şehit edilir. Ruhu şad olsun.

Hakan Karagöz-Ankara

ŞİİR

Naz makamı

Lütfet ki şu gönül ayinesini,

Bu fakir bakmaya yüz bulabilsin.

Boş çevirme aşkın divanesini,

Şaşırmış yönünü tez bulabilsin.

Sen gülünce dünya küsse gam değil,

Sevenlere murat almak tam değil,

Gül bahçesin bağ-ı İrem hem değil,

Tebessüm et gönül haz bulabilsin.

Bil ki ben seninle bildim kendimi,