Her şey bir iş için...

Bir gün Mehmet dedem beni rüyasında görmüş. Ona "tefekkür" demişim. Nedir tefekkür Bilen bilir. Bugün konumuzun birazı da bu... Belgeselde anlatıldığı üzere yeryüzünde "diatome" diye bir canlı var. Diatome oksijenin, yani havanın, yani nefes almamızın en büyük kaynağı. Diyatomeler, silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyasıdır. Şekil bakımından fevkalade zenginlik gösteren, küçük, esmer renkli, tek hücreli veya koloni hâlinde yaşayan alglerdir, yani bir çeşit yosun grubudur. Diyatomeler tek hücreli canlıdırlar. Eskilerden hayvan olarak nitelendirilseler de, fotosentez yapabilen kloroplast adlı yapılara sahip oldukları için bir bitkidirler. https:tr.wikipedia.orgwikiDiyatome)"Yeterli oksijen almamız elzem ama çoğu da zararlı.""Oksijen çok olursa yanarız, az olursa boğuluruz. İki tarafı ölümle çevrili değnekte yürüyoruz. Denge çok önemli."Aşırıya kaçmamalıyız ama fazla da geri çekilmemeliyiz. Ben diyatomeyi ilk defa bu belgeselde öğrendim. Ama şunu biliyorum ki; bizim onu bilmememiz onun görevini aksattığı anlamına gelmiyor.Kim bilir daha nice bilinmedik var kâinatta... Herkes bilinsin ya da bilinmesin, kendi üzerine düşen görevini yaparsa ortada problem kalmaz. Biz inanırız ki herkes ve her şey esasında bir iş için yaratılmıştır. Her şey de bir düzen içindedir. Her şey Allahü teâlânın kudretiyledir...Allahü ekber ve lillahi'l hamd! Kaynak: diatome canlısı, (Sıra dışı bir kayaNefes) belgeselinden öğrenilmiştir. Bu vesileyle şunu da belirtmekte yarar vardır ki Allah insana bir de cüzi irade denilen irade vermiştir. Yani her şeyi ve insanların iyi, kötü her işini, Allahü teâlâ yaratıyorsa da, insanlara (İrade-i cüz'iye) vermiştir. İnsan iyi veya kötü işlerini bu irade-i cüz'iye ile yapıyor. İnsan, irade-i cüz'iyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükâfatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç kimseye zorla günah işletmez. İrem Seyis ŞİİR İNSANLIK Caddenin sonuna dek adım atacak yer yok,Tam ortada bir çocuk bağıracak insan yok. Nefesi kesilerek boğularak bir yana,Duyun beni duyun hasret kaldım insana. Başını çevirerek etrafına bakıp hep,Görüyor her yer beden her yer yığınla et. Gözleri endişeyle bakıyor etrafına,Sesime kulak verin hasret kaldım insana. Çocuğun gözlerinden yaşlar