Elle çizilen haritalardan kanla çizilen haritalara

İsrail ve müttefikleri ne yapmak istiyor Zulümde, kan ve gözyaşı akıtmada, her türlü pastanın büyük dilimini kapmakta devleşen devletler. Adalet, barış, huzur ekseninde karıncadan bile küçülen devletler.

Bildiğiniz gibi Filistin ve Gazze'de katliam devam etmekte. Amerika'dan sonra İngiltere de bölgeye uçak gemilerini gönderdi. Artık tablo netleşiyor. Durum daha bir göz önüne seriliyor. Bütün bu yaşanan olayların ve karmaşanın esas aktörleri güya İsrail'in yaşadığı katliama taziyelerini bildirmek için ve desteklerini göstermek için tüm güçleriyle konum alıyorlar. Gerek üst düzey ziyaretler gerekse askerî güçlerini göndererek üzüntülerini bildirip timsah gözyaşları akıtarak, Filistin'de meydana gelen soykırım ve katliamın üzerini örtme gayesindeler. Peki aslında ne oluyor

Son yıllarda Türkiye'nin oluşturmuş olduğu etki alanı Kafkaslardan Orta Doğu'ya kadar kendini belli ediyor. Fakat yakın zamanda Azerbaycan'ın işgal edilmiş topraklarını geri almasında Türkiye'nin vermiş olduğu destek, aynı zamanda Kuzey Irak'ta ve Suriye'de Kafkaslarla eş zamanlı yürütülen âdeta bir cerrah titizliği ile hiçbir sivile zarar verilmeden yapılan operasyonlar belli ki emperyalist güçleri oldukça alarma geçirmiş olmalı. İsrail'in güvenliği maskesi altında doğu Akdeniz'i âdeta bir askerî üsse çevirmeye çalışıyorlar. Buradan bütün Orta Doğu'ya müdahale edebilme imkânına sahip olmak hedefleridir.

Türkiye'nin önlenemez yükselişi onları tahmin ettiğinizden fazla endişe içerisine sokmakta. İlerlemiş silah sanayisinin vermiş olduğu gücün önlenemediği takdirde ve buna kendilerince tedbir almadıkları takdirde diz çöktüremeyecekleri bir Türkiye'nin başlarına bela olacağını düşünüyorlar...

Herkesin bir planı var mutlaka Allahü teâlânın da bir planı olduğunu bilmiyorlar!.. Verdikleri acıların, kan ve gözyaşının deniz değil okyanus olması için daha büyük bir suda boğulmak için uğraştıklarının farkında değiller...

Talha Kaya ŞİİR BAYRAMLIK Bayramlık bekleyen çocuk, babasına koştu akşam.Yorgun işten gelen adam, sarıldı oğluna babam.Paşasının hatrın sordu, nasıl geçti günün Paşam. Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Birlikte yemek yediler, sonra dua eylediler.Birkaç kelam söylediler, birkaç bardak çay içtiler.Sonra yatmaya geçtiler, sonra uykuyu seçtiler. Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Baba uykusuz gözlerle, bayram sabahını etti.Baba coşkusuz sözlerle, bayram namazına gitti.Baba mahzun yüzlerle, bayramda eridi, bitti. Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Komşu çocukları geldi, bayram şekeri verdiler.Hepsi neşeliydi bildi, çocuklar geldi gittiler.Paşa gözyaşını sildi, çocuklar merak ettiler. Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Sonra komşular geldiler, bayramı tebrik ettiler.Paşa nasılsın dediler, bir lira harçlık verdiler.Paşa çalışkan, sevdiler, ellerini öptürdüler Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Yoğun yorgun geçti ilk gün, Paşa üzgün, baba üzgün.Sordu, nasıl geçti bugün, Paşa üzgün, baba üzgün.Dedi hayatımız sürgün, Paşa üzgün, baba üzgün Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Kim bilir kaç bayram böyle, bayramlıksız geçti söyle.Avunduk hep üç beş şeyle, ne olur tevekkül eyle.İsyan getirme hiç gönle, isyankâr olma, sabreyle. Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam. Aşık Aciz bu babaya, gıpta etti bu Paşaya.Derdi dökmedi ortaya, isyan etmedi ataya.Hizmet ediyor anaya, dua ediyor Mevla'ya. Paşa sessiz soruyordu, bayramlığım nerde babam. Paşa hüznün saklıyordu, bayramlığım nerde babam.